Daha çok demokrasi, daha çok insan hakları, daha çok hukukun üstünlüğü ilkesini içselleştirmeye ihtiyaç duyduğumuz günlerdeyiz. Hiç şüphe yok ki bütün bunlar eğitimin işidir.
Antik Yunan Filozofu Platon ya da daha yaygın bilinen adıyla Eflatun; demokrasi, bir eğitim işidir diyor ve eğitimsiz toplumlarda demokrasinin işlemeyeceğini şöyle ifade ediyor. “Demokrasinin esas prensibi, halkın egemenliğidir. Ama halkın kendini yönetecek olanları iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. Ne var ki bireyler övülmeyi sever. Onun için, güzel sözlü demagoglar, kötü de olsalar, başa geçebilirler. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur ve demokrasi sekteye uğrar.”
Evet, tam da bunları yaşıyor dediğinizi duyar gibiyim…
İşte bu yüzden de iyi sonuçlar almak için, iyi başlangıçlar yapmak gereklidir. Belki ki bugün yaşadığımız olumsuzluklar, başta yapılan hataların ürünüdür. Başka bir ifadeyle kimi, neden ve nasıl seçtiğiniz, gelecekten ne beklediğiniz ile ilişkilidir.
Tıpkı eğitimdeki beklentilerimizin aslında eğitim kalitemizle yakından ilişkili olduğu gibi... “Kalite” kavramının ne olduğu hakkında literatür çok çeşitli ve karmaşık tanımlarla doludur. Bu nedenle kısaca bir tanım yapmak gerekirse kalite için, beklentileri yakalamak demektir diyebiliriz.
Bu tanımıyla da kalite; insanlığın sürekli gelişmenin bir ifadesini içeren dinamik bir kavram olduğu tartışılmazdır. Çünkü, insanların beklentileri her........