Eğitimi tartıştığımız bu sayfada okuduğunuz bu satırları kaleme aldığım sıralarda Acil Durum Hastanesinin önündeki bir annenin görevli polise feryadı şöyleydi:
Şu an Sağlık Bakanını koruyorsunuz ama dün akşam benim bebeğimi kimse korumadı. Benim bebeğim öldü. Bakanı değil, bizi koruyun...Eğitimden sonra sağlık sistemi de yerle bir oldu. On günlük bir bebek gözlerini bir daha açmamak üzere yumdu, altısı hayata tutunmaya çalışıyor. Neresinden bakarsanız bakın tam bir skandal, devası bir ihmal, affedilemez bir hatalar zinciri.
Söylemeye dilim varmıyor ama bu topluma yapılmış en büyük kötülük. Bir bebeğin ölümüne sebep olmaktan, altı bebeği yaşam mücadelesine sokmaktan daha büyük bir kötülük ne olabilir ki!
Bu ülke ve birlikte yaşadığım bu ülke insanları adına derin kaygılarım var. Siyasi istismarın, adam kayırmacılığının, ahbap-çavuş ilişkisinin zirve yaptığı bir dönemdeyiz. Sırf bir koltukta oturmak adına her yola başvuruluyor mesela. Hukuksuzluğun, demokrasinin, adaletin ayaklar altına alındığı bir anlayışla karşı karşıyayız. Eğitimi de sağlığı da dikkate almayan, sosyal politikalardan yoksun, kendi insanından kopan ucube bir anlayış.
Kıbrıs Türk Halkı olarak var olma, kendi ayakları üzerinde duran bir........