Çocukların ne kadar yoğun bir programı oluğunu fark ettiniz mi? Sabah okul, sonra dershane, ardından İngilizce özel dersi, arada Matematik özel dersi, hafta sonu etüt, sıkça deneme sınavı… Kimi zaman bu yoğun programda birinden diğerine yetişmek için ona yaptığınız taşımacılıktan siz yorgun düşünüyorsunuz.
Eğitim sisteminin sınav odaklı olduğu aşikar. Bu nedenle de ister istemez ezberi, yarışmacı yaklaşımı, özel dersi, dershaneyi, daha çok sınavı, daha çok soruyu öne çıkartıyor.ü
Peki ama çocuklarımız gerçekten ihtiyaç duyduğu becerileri öğreniyorlar mı? Yoksa cebelleştikleri bu ceberut sistemde ortaya koydukları çaba hiçbir işe yaramıyor mu?
Aslında bütün bunların aşağıdaki iki sorunun yanıtlarında saklıdır:
Soru 1: Eğitim sistemi, çocuklarımızda giderek artan psikolojik sorunların çözülmesinde, kişilik kazanmasında, nitelikli birey olma yolunda olumlu tutum ve değerler kazandırıyor mu?
Soru 2: İleride nitelikli bir yetişkin olarak yaşayabilmesi için ihtiyaç duyacağı akademik bilgi ve beceriyi okulunda kazanıyor mu?
Yukarıdaki sorulara verilen yanıtlar, bir eğitim sisteminin analizindeki temel unsurları içerir. Ne yazık ki bu unsurlar eğitim sistemimiz için yok denecek düzeydedir. Onların kişiliklerini bozma pahasına daha çok sınav, daha çok test, daha çok özel........