Bir “Nikah” Hikayesi ve Aydınlanma

Geçtiğimiz günlerde Yunanistan’da önemli bir karar alındı ve eşcinseller arası evlilikler meşrulaştırıdı.

Kilisenin ve konservatif çevrelerin bütün itirazlarına rağmen - bu arada Yunan Komünist Partisi de itiraz edenler arasındaydı- yasa onaylanarak yürürlüğe girdi.

Dünya medyası bu olaya geniş yer verdi ve ilk defa Ortodoks dininin baskın olduğu bir ülkede böyle bir yasanın kabul edilmesinin altını çizdi.

Yunanistan’da tartışmalar hala devam ediyor ve bir süre daha devam edeceğe benziyor...

Ben bu yazımda başka bir “nikah” tartışmasına dikkat çekmek istiyorum ve sanıyorum, iki olay arasında bir benzerlikler kurabiliriz.

1783 yılında Berlinli rahip Johann Friedrich Zöllner bir makale kaleme aldı. Kendisi açık fikirli bir din adamıydı ama medeni nikahı kabul edecek kadar değil. Ona göre, nikah Tanrının şahitliğinde kıyılmalıydı.

O dönemde Aydınlanma konusunda yaygın tartışmalar yapılıyordu ve çeşitli görüşler dile getiriliyordu. Rahip Zöllner, makalesine bir dip not düşerek “Aydınlanma Nedir” diye soruyordu ve bu soruya hiçbir yerde yanıt bulamadığının altını çiziyordu. Demesi şuydu ki, “Aydınlanma diyorsunuz ama bunun ne olduğunu açıklayamıyorsunuz...”

Dönemin aydınları, rahibin sorusuna çeşitli yanıtlar vermeye koyuldular. Bazıları Aydınlanma’nın bilgi ve bilgili olmakla ilgili olduğunu ileri sürüyordu.........

© Yeni Düzen