Zevkler ve renkler tartışılır

Küçük bir dokunuş yeter bazen, bazense her şeyi değiştirebilir o küçük dokunuş. Bazı kemikleşmiş yapılar, yaratıcılıktan yoksun ruhsuz ortamlar fena halde geriyor beni. Apaçık görüyorum eksik olanı, kaldırılması ya da yerleştirilmesi gerekeni. Bir dokunuş, bir sözdür bazen çirkini güzele, kısır olanı verimliliğe dönüştürecek. Neden görülmez bu? Neden yapılmaz peki? Oldukça karmaşıktır genelde bunun nedeni. Kimse tamamen üstlenmiyor, kimse sahip çıkmıyordur. Benim üstüme vazife değil denir ya kimi insanlar tüm dünya meselelerini üstlerine vazife görürler. Bir zevksizliğe doğru bakıp şuraya şu plastik sandalyeler yerine başka bir şey koysalar keşke dersin ya, yorucu bir şeydir bu. Daha ekonomik, daha sürdürülebilir olması mıdır peki bunun nedeni? Değildir aslında, genelde gayret ve yaratıcılık yoksunluğudur. Küçücük bir masraf, el becerisiyle üretilmiş bir aksesuar her şeyi değiştirebilir bir anda. Estetik duygusu çocuklukta verilen bir şey belki de.

Bazen hayret ediyorum bazı insanların beğenilerine. Zevkler ve renkler tartışılır bana kalırsa. Bazı renkler diğerlerini yok eder, görünmez kılar örneğin. Küçük bir hayat bilgisidir bu. Bazı seçimlerin psikolojik nedenleri vardır belki de. Kötü bir hatıra bir renkten kaçınmamıza neden olabilir. Farklı ülkelerin, farklı kültürlerin beğeni tonları var. Roma’daki tur otobüsündeki bant kaydında İtalyanların her zaman bakımlı ve şık olduğundan söz ediliyordu. Demek ki bu düşüncemi teslim edenler varmış. Ekonomik durumla ilgili bu diyebilirsiniz. Derin yoksulluk karşısında dilimiz bağlanıyor tabii........

© Yeni Düzen