menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hüseyin Kaba “...Üç Ozan Beş Destan”

4 0
04.08.2024

Araştırmacı-yazar Hüseyin Kaba’nın yayınlarında en çok beni besleyen taraflarının başında; kendisinin yaşarken tanıklıklarını ve anılarını da, araştırma-derleme yaptığı konularla yoğurmasıdır. Böyle olunca yazarın belleğiyle, elde ettiği bellek izdüşümlerinin müthiş bir bilgi birlikteliği oluşuyor.

“Çığlık Çığlığa Lefkoşa-2, Üç Ozan Beş Destan” başlıklı kitabı 2. Baskısını gerçekleştirerek okurla buluştu. İlk baskısı 2013 yılında 300 adet olarak gerçekleştirilen kitap, bu yıl da ikinci baskısını yine 300 adetle okura ulaştı. “Üç Ozan” başlığı altında “Mustafa Hüseyin Aynalı’nın Hikâyesi”, “Ahmed Babacan’ın Hikâyesi”, “Dr. Hafız Cemaleddin Lokmanhekim’in Hikâyesi” yer alırken, “Beş Destan” da ise; “Hasanbulliler Destanı”, “Halidarap Destanı”, İbrahim Mulla Ali Ağıdı”, “Dr. Hüseyin Behiç Ağıdı” ve “Polis Destanı” bulunuyor.

Hasanbulliler, Dr.Hafız Cemaleddin Lokmanhekim ve Dr. Behiç’le ilgili bilgiler, ağıtlar, destanlar en çok ilgimi çekenler arasında yer aldı. Elbette Ozan’ların da kişilikleri ve anlatım güçleri apayrı bir değer. Örneğin Aynalı’nın, yazarımız Hüseyin Kaba’nın anılarında da yer almasıyla, onun hakkındaki bilgileri ansiklopedik kalıptan çıkarıp, anılar yumağına sarıldığını hissedilebiliyor okur...

“.....

Elli yıllarda oturmuş olduğumuz Alparslan Sokağı’nda hafızamda yer etmiş unutamadıklarım arasında ikindi serininde komşu müşterilerin sohbet için bir araya geldikleri Bakkal Hasan Efendi’nin bakkaliyesi önünden evine geçerken alıkonan Aynalı’ya üç beş kuruş karşılığında destan okutulmasıydı. Bakkal müşterileri aralarında topladıkları birer ikişer kuruşu Aynalı’nın avucuna sıkıştırırken tercih ettikleri destanın adını söylemeleri kâfiydi. Ona oturacağı rahat bir sandalye, okurken boğazını ıslatması için bir iki bardak su yeterdi. Aynalı aldığı bu üç beş kuruştan başka isteyen dinleyicilere kuvvet ilacı da satardı; “Dostlar alışverişte görsün!” misali. Ancak ne var ki çoğunluk parasını ödediği halde almaz ona bırakırdı “Deve Hararı kadar” dediği bu parmak uzunluğundaki “Guvvet ilacı”nı. Ya da izlemek için büyüklerin çevresinde dolanan küçüklere verirlerdi. Aynalı yaptığı alışverişten dolayı “bereket versin!” diyerek........

© Yeni Düzen


Get it on Google Play