Yeni Suriye’ye doğru

Aslında bir yandan halkı ile kanlı bıçaklı, patronları aracılığıyla hayatta kalabilen aktörlerin başına ne geliyorsa o geldi. Şam’da Baas Rejimi ve Esat devrildi. Devrilirken Suriye Ordusu’nun varlığı filan da hissedilmedi. Şam’ı güya koruması gereken elit birlikler ortada görünmediler. Rejim’in karar verici mekanizmaları direnemediler. Bugün basına yansıyan Suriye’nin kuzeyinden güneyine bir heyecan dalgası. Muhaliflerin Deyrizor’a da çatışmasız bir şekilde girdiği haberleri geliyor. Doha’dan dün yayınlanan bildiri Astana ortakları ve Arap Devletlerinin yeni Suriye gerçeğini ve bundan sonraki siyasi süreci (2254 sayılı karar doğrultusunda) selamlaması olarak okunabilir. Zaten muhalif güçler de verdikleri mesajları siyasi kapsayıcılık üzerinden vermeye çok özen gösteriyorlar. Kitle imha silahları ve kimyasal silahların kullanılması ile ilgili -bunu meşru görmedikleri yönündeki- açıklamaları bazı aktörlerin kırmızı çizgilerinin geçilmeyeceği mesajını da taşıyor. 27 Kasım’da Muhaliflerin sınırlı olarak başlattıklarını duyurdukları operasyon ilk başarılarını aldığında rejimin başının dertte olduğunu ve Suriye haritasının değişeceğini herkes tahmin etmişti ama bu hızla ve çok sınırlı çatışmalar içerisinde olacağını fazla kişinin beklediğini sanmıyorum.

Yeni bir bölgesel dengenin arifesinde beklenen iki anlaşma

Tüm bu tablo bize sahada ilerleme olurken arkada bu sahayı izleyen/sahayla ilgilenen aktörlerin belli bir uzlaşmaya ya da anlaşmaya vardığını düşündürüyor. Pazarlıklar bitmiştir, bitmemiştir- o ayrı bir konu ama- bu uzlaşma ve anlaşmaların sadece Suriye zemininde de okunmaması gerektiğini düşünenlerdenim. Bu girizgahtan sonra bence durduğumuz noktada iki şey söyleyebiliriz: 1- Suriye halkı Şam’ı yendi; İdlib Şam’ı yendi ve Ortadoğu’da bir direniş ekseni diğerini yendi. Ebetteki bu zafer ve yenilginin yeni bir kazananlar- kaybedenler listesi var. 2- Suriye, yeni Ortadoğu dengeleri için bir mihenk taşı olabilir. Bu taşın mihenk oluşunu sabitlemek için iki anlaşmanın daha gerçekleşmesi beklenebilir.

Ukrayna Anlaşması

İlki Ukrayna anlaşması. Bu anlaşmanın sinyalini ve iki sahanın/ iki sahanın pazarlıklarının irtibatlı oluşunu bugün Trump’ın sosyal medyadan yaptığı paylaşımdan da anlayabiliriz. Trump, Suriye’de Rejim’in devrilmesini İran ve Rusya’nın güçsüzlüğüne bağlayan klasik bir – Amerika sizden daha güçlü- mesajından sonra Rusya’nın sınırlılığının temel nedeninin Ukrayna Savaşı, ekonomik durum vb olduğunu söyleyerek hadi Ukrayna’da anlaşalım dedi. Mesaj, Rusya’nın hoşuna gidecek bir tonda olmasa da Ukrayna’daki olası anlaşmadan Rusya için önemli kazanımlar çıkacak görünüyor. Suriye’deki varlık hattı Rusya için değerli olsa da Ukrayna savaşını kazançlı bitirme şansı yanında bu değer sönük kalıyor. Ayrıca Rusya, Rejim üzerinden varlık hattını kaybetmiş olabilir ama Şam düşerken Muhaliflerle savaşmadığı için Muhaliflere ulaşmak üzerinden ve bölgesel aktörler üzerinden bugüne kadar elde ettiği kazançların bir kısmını görünür ya da görünmez biçimlerde elinde de tutabilir. Sonuçta Türkiye-Rusya diyaloğu Şam’ın son gününe kadar devam etti, Şam düştü ama Astana platformu resmi olarak sona ermedi, en son güne kadar Suriye’nin toprak bütünlüğü mesajını vermeyi sürdürdü ve son gün- yazının başında da bahsettiğimiz üzere- Türkiye’nin çok önemsediği siyasi çözüm, 2254 sayılı karara- ki Anayasal süreç demek- atıfta bulundu. Bütün bunlara rağmen elbette Rusya, Suriye’de kaybeden tarafta. Ama kayıp var, kayıp var. Rusya, Suriye’de........

© Yeni Birlik