Nasrallah Suikastı İran’ın 7 Ekim'i mi?
İsrail Gazze savaşında kazanmaya yaklaşamadı, üstelik geçen hafta BM Genel Kurulundaki hava, İsrail’e ya da BM’nin işleyişine yönelik artan eleştiriler gösteriyor ki Gazze Savaşı uluslararası toplum açısından bir yara olmaya devam ediyor. Ancak, İsrail’in Lübnan cephesi üzerinden başardıkları 7 Ekim 2023’den itibaren süregiden mücadelede bir dönüşüm sağladı. Bu dönüşüm, itiraf etmemiz gerek İsrail lehine. Bir anlamda Tel Aviv, aldığı desteğe şükretmesi gerek, 7 Ekim saldırısı ile kaybettiği bir şeyleri toparladı, zarar görmüş olan caydırıcılığını da Gazze’de iyileştiremediği bir biçimde iyileştirmeyi başardı. Dalganın dönmüş olması İsrail adına Gazze savaşının temel dinamiğini değiştirmiyor. Zaten bu yüzden iki gündür İsrail televizyonları zafer sevincine gark olmuşken sokaklarda rehine anlaşması için binlerce insan yürümeye, hükümete çağrıda bulunmaya devam ediyor. Bu arada rehineler veya rehine aileleri için daha cehennemi günler başladı. Hizbullah’ın aldığı darbe Gazze direnişini de moral açısından etkileyecektir yani Gazze’deki dinamikler radikal olarak değişmedi ama herkes muhtemelen kendini daha kötü hissediyor. Lübnan Hizbullah’ı nasıl toparlanacak bu belirsiz (ve toparlandığında toparlanma koşulları üzerinden yeni bir analiz yapmamız gerek) ama İsrail’in bu yazı yazılırken süren saldırıları Hizbullah’ın tüm füze kapasitesini yok etmemişti, dolayısıyla öyle ya da böyle direniş devam eder, çatışma da devam eder. Ayrıca İsrail-İran cephesinde de İran’ın yapacağı bazı hamleler var ve bunlardan neyi yapıp neyi yapmayacağı Ortadoğu’daki çatışma dinamiğinin geleceğini belirleyecek. Kısaca, Ortadoğu’da çatışma iklimi İsrail dalganın yönünü değiştirdi diye dinmiyor, hatta kuvvetleniyor. Hizbullah öç alacağını tabi ki söyledi ve iki gündür İsrail’in kuzeyinde sirenler sürekli aktifleşse de bugün için öç almanın en maliyetsiz, en doğrudan yolu terör saldırılarından geçiyor, bu yüzden İsrail’de ve İsrail dışında kimse kendini çok güvende hissedemeyecektir. Ayrıca, İsrail yaptığı bu hamlelerle kendi adına ve ABD adına da önemli adımlar kaydetti ama bölgesel dengeler hala kurulamadı. Sözün özü, çatışma kesinlikle sürer, direniş bir şekilde sürer, dengeyi birileri kuruncaya kadar uzun yıllar da geçebilir, bu süreç içerisinde İran ve/veya başka birileri dalgaları yine dönüştürecek bu tür şok eylemleri yapabilir. Peki bu an için ne diyebiliriz; oyun bitmedi ama İsrail’in Lübnan hamlesi oyun dönüştürücü bir hamleydi.
İsrail’in 11 günlük Lübnan operasyonları
İsrail adına kalem oynatanlar Gazze başarısızlığını, Lübnan’da 11 gün içerisinde elde edilen başarı ile karşılaştırıp gözlemcilerin hayretini anladıklarını ifade ediyorlar. Şaşırmayın diyorlar, biz 18 yıldır buna hazırlanıyoruz. Hizbullah ve İsrail’in Lübnan işgali arasındaki ilişki bir tür tavuk-yumurta ilişkisine benziyor. Hizbullah vardı ama İsrail’in işgali ve İsrail’e direnmeyi varlık sebebi haline getirmesi Hizbullah’ı Hizbullah yaptı çünkü böylece Hizbullah direniş eksenindeki en önemli ve silahlı aktör haline geldi. Özellikle Nasrallah üzerinden Hizbullah’ın temsil ettiği direnişi İran’ın temsil ettiği direnişe bağlaması çok önemliydi ve bu nedenle yani Hizbullah-İran arasındaki bağın giderek daha çok bir vekalet ilişkisi biçimini alması nedeniyle Nasrallah ve Hizbullah eleştiriliyordu ama sonuçta Hizbullah Arap politikası içerisinde de bir direnişi temsil ediyordu. Hizbullah’ın Lübnan ve Suriye’de yaptıkları bu açıdan hem İran’ın stratejik derinliği çerçevesinde hem de Arap direnişinin farklı Arap direnişlerini........
© Yeni Birlik
visit website