menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İsrail misillemesi: Bir değerlendirme

6 0
28.10.2024

Misilleme, yani İsrail’in İran’ı doğrudan hedef alması bekleniyordu ama hem İsrail aşırı sağı misillemenin tonundan memnuniyetsiz hem de İran, İsrail saldırısını, önemsiz atlatılabilir zararlarla tamamladığı mesajı vermek arzusunda. İran’ın yönelimi anlaşılabilir zira zaten stratejik sabır ve kendini sınırlama stratejilerine oynayan bir aktör. Tahran’ın hayal görmediğini biliyoruz. İsrail de İran da İsrail-İran savaşının başladığının farkındalar. Ancak bu savaş illa her gün tarafların birbirini tam kapasiteyle vurduğu bir savaş olmak zorunda değil.

İran-İsrail Savaşı, ama mücadele kisvesinde…

Şu anda İran-İsrail savaşı daha çok bir mücadele formunda. Her iki tarafında hakkımızı ve güvenliğimizi savunuyoruz demek için yeterli sebebi var. Dolayısıyla, İran için işi hızla tırmandırmanın – hele ki Lübnan’da Hizbullah meşgulken ve ABD, Husileri bir Amerikan operasyonu ile vurmuş, geleceğe yönelik Yemen hattını ben hallederim mesajını vermişken- bir getirisi görünmüyor. İran, Biden Yönetiminin her halükârda sonuna gelindiğinin farkında ama hala ABD, Harris mi, Trump mı, buna cevap vermiş değil. Dolayısıyla İran için stratejik sabrını mücadele olma unsuru ile birleştirecek ve sahada İsrail’in sıkışmışlığını gösterecek çok değerli neredeyse 3, 3.5 aylık bir süreç var. Üstelik bu süreç ABD halkı başkanlık seçimlerinde açık bir tercihte bulunmazsa çok daha uzayabilir. Times-Siena’nın son anketleri ABD başkanlık yarışını eşit (H-H) gösteriyor. ABD seçimleri kamuoyu anketlerini çoğunlukla yanıltmıştır ama muhtemel çok yakın bir yarış olacak ve seçim sonrası iki tarafın da yenilgiyi kabul etmediği bir tablo ile karşılaşabiliriz. Bu, oyların yeniden sayılması, hukuki süreçlerin devreye sokulması filan demek. Bir tür kaos, bir süre ABD politikasını Biden’ın topal ördekliğine kitliyebilir. Böyle bir durumda İsrail, el yükseltmeyi doğrudan İran’a karşı yapmak yerine Gazze ve Lübnan savaşlarına ağırlık verir. Göstermelik bir biçimde orada-burada esir-rehine takas anlaşması için arabulucular buluşur- ki bu hafta buluşacaklar mesela ve buradan da anlıyoruz ki Hamas -masada olmasa da lideri öldürülmüş olsa da- karar verici konumunda birileri üzerinden süreci götürmeye devam ediyor. İran da bu süreçte Hizbullah ve diğer İran destekli milisler üzerinden İsrail'in aslında “kazanmadığını”, “mücadelenin bitmediğini” gösteren adımların atılmasının önünü açar. Nitekim geçtiğimiz haftalarda Hizbullah’ın dronlarla neleri hedef alabildiğini, Netanyahu’nun konutunun dahi vurulabildiğini görmüştük.

Tırmanmayı engellemek için tırmandır

Zaten bu gidişattan çok memnun olmayacak İsrail sağı, Cuma’yı Cumartesi’ye bağlayan akşam/sabah üç dalga halinde gerçekleşen misillemenin tonundan hoşnut değiller. Gallant, daha önce hızlı, beklenmedik ve acımasız bir cevap vaat etmişti. Cevap, yeterince beklenmedik ve acımasız değil İsrail aşırıcılarına göre, zira İsrail’in kesin zaferi ile sonuçlanan bir saldırı ile karşı karşıya değiliz. Yine daha önce çokça tartışılan, hatta Netanyahu’nun Biden ile konuştuğu senaryoların iki vurucu etki yapacak saldırı olasılığından bahsettiğini hatırlarız: İran’ın enerji alt yapısının ve nükleer programının hedef alınması. Oysa İsrail hedefli biçimde İran’ın askeri tesisleri ve hava savunma sistemlerini hedef almış görünüyor. Yani İran’ı ekonomik ve siyasi olarak felç edebilecek vuruşlar yerine askeri strateji açısından İsrail’in kabiliyetlerini gösteren ve İran’ın el yükseltme kabiliyetlerini kısıtlamaya yönelik bir saldırı ile karşı karşıyayız. Bu arada ben İsrail misillemesinin bir el yükseltme olduğu ve Tel Aviv’in bazı kırmızı çizgileri aştığını düşünüyorum ama burada........

© Yeni Birlik


Get it on Google Play