Kapitalizmin ruhu: Mokyr, Ülgener ve biz - II
Teknolojik ilerleme, kurumlar ve coğrafya kadar, bir toplumun “ruh iklimi” de önemlidir. Geçen yazıda Joel Mokyr ile Sabri Ülgener’in fikirlerini ele aldık, bu yazıda ise Douglas North ve Daron Acemoğlu’nun görüşlerini de ekleyerek kendi görüşlerimi ve sentezimi açıklayacağım. Ruh İklimi nedir?
1.GİRİŞ: DOUGLAS NORTH VE ESERLERİ: KURUMLARIN ÖNEMİ VE TANIMI
Bu yazı dizimin ilk iki yazısındaki amacım benim ürettiğim “kapitalizmin ruh iklimi” kavramını açıklamaktır. Burada Nobel İktisat Ödüllü North, Mokyr, Robinson ve Acemoğlu’nun çalışmaları ile benim Hocamın Hocası Ülgener’in tezlerinin bir sentezini yapacağım. Mokyr ve Ülgener’e Cumartesi değinmiştim. Daron Hoca üzerine ise hem ben hem de birçok başka yazar çok kelâm etti. Ama Douglas North üzerine bugüne kadar pek bir şey söylemedim. Bu yüzden yazının bu giriş kısmında Douglas North’un eserleri ve görüşlerini tanıtmak istedim. Ancak ondan sonra kendi sentezimi size sunabilirim.
1993 yılında Fogel ile birlikte Nobel İktisat Ödülü’nü alan North aslında tek bir soruyu kırk yıl boyunca cevaplamaya çalışmıştı: “Neden bazı toplumlar kalıcı büyüme ve kapitalist gelişme yakalarken, diğerleri durgun ya da yoksul kalıyor?” Bu sorunun cevabını verirken teorik iktisatçılar gibi büyüme sürecini teknoloji, sermaye birikim süreci veya tasarruf oranı ile sınırlamıyordu; bunlara ek ve tamamlayıcı, hatta büyüme sürecinin odak noktası olarak kurumları öne sürüyordu. Bu tespitlerime örnek olarak onun en meşhur cümlelerinden birini paylaşayım:
“Kurumlar, bir ekonominin teşvik yapısını belirler; bu yapı nasıl evrilirse, ekonomik değişmenin yönü de büyüme, durgunluk ya da gerileme olur.”
Yani ona göre kapitalizmin gelişimini anlamak için sadece üretim yapısı, üretim fonksiyonu ve bileşenlerini bilmek yetmemekteydi; bunlara ek olarak mülkiyet rejimini, sözleşme hukukunu, devletin keyfiliğini, siyasî oyunun kurallarını da incelemek gerekiyordu.
Sözün burasında Douglas North’un düşüncelerini anlamak için “kurum” ile neyi kastettiğinden bahsetmek gerekir. North’a göre kurum tanımı şöyleydi:
“Kurumlar, insanlar tarafından tasarlanmış, siyasî, ekonomik ve sosyal etkileşimi yapılandıran kısıtlardır.”
Burada iki kritik nokta var: Birincisi kurumlar organizasyonlarla karıştırılmamalıdır. Kurumlar ile North’un kastettiği yazılı / yazılı olmayan kurallar (anayasa, yasa, teamüller, normlar vs) iken, organizasyonlar bu kurallar içinde hareket eden aktörler (şirketler, partiler, sendikalar, devlet kurumları) anlamına gelir. İkincisi ise işlem maliyetleri ve mülkiyet haklarıdır. North’a göre piyasalar her zaman “mükemmel bilgi” ile işlemez; bilgi eksik, sözleşme uygulaması sorunlu, güvensizlik ise yüksektir. Bu şartlar altında kurumlar, bilgi sağlama ve sözleşme uygulama rolüyle işlem maliyetlerini düşürür; böylece uzun vadeli yatırım, kredi, anonim şirket gibi kapitalist kurumlar ortaya çıkabilir.
Bu yüzden North’a göre teknolojik yenilik tek başına büyüme ve kalkınma için yetmez; onu taşımaya elverişli bir hukukî ve toplumsal / kurumsal yapı yoksa gelişme ya yavaşlar ya da bambaşka yönlere sapar. Bu tam da benim bu yazıda “ruh iklimi”........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden
Joshua Schultheis