Nisan ayı sonunda kadar verilecek Kurumlar Vergisi Beyannamesi ile 2023 yılı Bilançolarını Enflasyon Düzeltmesine tabi tutmayı ve Enflasyon Muhasebesini bilfiil uygulamaya geçiyoruz.
Vergi Usul Kanunu Mükerrer 298'e göre:
"Kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde yüzde 100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde yüzde 10'dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutarlar. Enflasyon düzeltmesi uygulaması, her iki şartın birlikte gerçekleşmemesi halinde sona erer" hükmolunmuştu.
7352 sayılı kanun ile bir düzenleme yapılmış ve enflasyon düzeltmesi uygulaması 31.12.2023 tarihine ertelendi ve Nisan '2024 sonu itibariyle Enflasyon Düzeltmesini uygulanmış bilançoları Kurumlar Vergisi Beyannamesi ile birlikte vereceğiz.
Bugünkü yazımda, Enflasyon Düzeltmesi Yapılan Dönemde Hangi Kârın Dağıtıma Konu Edileceğini ve özellikli hususları paylaşacağım.
Enflasyon düzeltmesi yapılan dönemde hangi kârın dağıtıma konu edileceği
Şirketlerin kâr dağıtımının Türk Ticaret Kanununda (TTK) belirlenen esaslara göre yapılması gerekmektedir. Uygulamada, halka açık şirketlerin, SPK mevzuatına göre belirlenen kârlarını yine SPK’nın düzenlemelerinde öngörülen çerçevede dağıtıma konu ettiklerini, halka açık olmayan şirketlerin ise tek düzen hesap planı ve buna bağlı olarak Maliye Bakanlığının yayımlamış olduğu muhasebe sistemi uygulama genel tebliğlerinde belirlenen esaslar çerçevesinde tespit ettikleri kârları dağıtıma konu ettiklerini görmekteyiz.
Enflasyon düzeltmesinin yapıldığı dönemlerde halka açık şirketler tek düzen hesap planına göre belirlenen kâr ile SPK’nın enflasyon düzeltmesi esaslarına göre hesaplanan kârı karşılaştırmakta ve daha düşük olan kârı dağıtıma konu etmektedirler. Bu uygulamada, mali tablolarda oluşan kâr, VUK Mükerrer Madde 298 çerçevesinde yapılan enflasyon düzeltmesinin sonuçlarını da kapsamaktadır.
Halka açık olmayan şirketler bakımından kâr dağıtımında ise, enflasyon düzeltmesine göre tespit edilen kâr esas alınmalıdır. Zira, gerek TTK’nın değerleme prensiplerine göre kâr tespitine yönelik bir içtihat ve yerleşik bir düzenleme bulunmamakta, gerekse VUK enflasyon düzeltmesinin muhasebe sistemi uygulama genel tebliğleri ile genel kabul görmüş muhasebe prensiplerinden sayılmaktadır.
Kaldı ki, söz konusu uygulama, enflasyon muhasebesi uygulamasının mevzuatımızda yer almadığı dönemlere ilişkin kar tespiti ile paralellik göstermektedir. Bir başka ifade ile, enflasyon düzeltmesine göre tespit edilen kârın dağıtıma konu edilmesi, öteden beri uygulanmakta olan kar dağıtımı ile çelişmeyecektir.
Kâr dağıtımına esas tutarın belirlenmesinde enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan geçmiş yıl zararlarının durumu
Vergi Usul Kanunu’nun Geçici 25. maddesinin 3/g bendinde, “Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde vergiye tabi tutulur. Ancak, öz sermeye kalemlerine ait enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilir; bu işlemler kar dağıtımı sayılmaz” hükmü yer almaktadır.
Vergi Usul Kanunu’nun bu hükmüne göre, 31.12.2023 tarihli bilançonun düzeltilmesi sonucu ortaya çıkan geçmiş yıl zararlarının öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları ile mahsup edilmesi mümkündür.
Diğer taraftan, Türk Ticaret Kanununun 470’inci maddesinde, safi kârın dağıtılabileceği belirtilmiştir. Bu açıdan bakıldığında, bilanço zararı kapatılmadan kâr dağıtımının mümkün olmadığı sonucuna ulaşılabilmektedir.
Ancak, Vergi Usul Kanunu’nun Geçici 25’inci maddesinde yer alan düzenlemeye göre, söz konusu geçmiş yıl zarar mahsubu yapıldıktan sonra dönem kârının dağıtılmasında bir........