Eyvah dünyaya rezil olduk
Bir zamanlar sokağı bile kafes arkasından seyredebilen Müslüman kadınların temsilcisi Türk güzeli Keriman, mayo ile aramızdadır. Bu Türk kızını zaferimizin tacı olarak kabul edeceğiz ve onu kraliçe seçeceğiz. Ondan daha güzeli varmış, yokmuş, bu hiç önemli değil... Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. Bu sene Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz, Avrupa’nın zaferini kutluyoruz. Bir zamanlar Fransa’da oynanan dansa müdahale eden Kanunî Sultan Süleyman’ın torunu, işte mayo ile önümüzdedir. Kendini bizlere beğendirmek istemektedir. Biz de bize uyan bu kızı beğendik.”
Bu sözler Keriman Halis’in dünya güzeli seçilmesi kararının hangi saikle verildiğini anlatan çok ibretli bir örnektir.
Bununla rezil olmadık da, olimpiyatlarda madalya alan bir sporcunun annesiyle çektirdiği fotoğrafla mı olduk?
Başörtülü bir hanım görüntüsünü dünyaya rezil olma kriteri görmek, belki bir kaç marjinalin tepkisi addedilerek kıymet verilmeyebilir. Üzerinde durmaya gerek yok diye düşünülebilir. Zira artık klavye kahramanlığı revaçta ve pervasızca söz sarf etmeyi marifet sananlar var.
Lâkin bu görüşü böyle saygısızca “kaldır o fotoğrafı dünyaya rezil olduk” şeklinde dillendirmese de, “açıklık=medenilik, kapalılık= gericilik” şeklinde kodlamanın yakın zamanlara kadar geçerli olduğunu ve bu yüzden okulların, mesleklerin başörtülülere yasaklandığı dönemler vakidir. Bunun bir başka versiyonu da, meselâ Batıyı gören bir ünlüye uzatılan mikrofonda, “Dışarıdan Türkiye nasıl görünüyor?” sorusuna “Ayy Avrupa bizi hâlâ çarşaflı........
© Yeni Asya
visit website