6 Şubat depremleri

Bir ay sonrasında ise Allah’ın Celali tecellileri başladı. Yaşadığımız büyük depremlerle birlikte ne Kasımpatı çiçeği kaldı, ne de Kasımpatı çiçeğinin yanında konuştuğumuz hatıralar, emeller kaldı. Ne apartman, ne şehir, ne de sevdikler kaldı.

Her şey bu kadar nasıl hızlı değişirdi. Elbette mülkün sahibi Allah’tı, tasarruf ona aitti. Ancak yaşanılanlar, insandan bir ömür alıp götürecek gibiydi. Öncesinde rahat ortamlarda, çaylarımızı içerek İslamda, musibetler karşısında sabır derslerini dinliyorduk ve bu bize kolay geliyordu. Sonrasında yaşadığımız depremler ile bu işin bu kadar kolay olmadığını gördük.

6 Şubat sabahı saat 4 civarında büyük bir depremle uyandık. Eski bir apartmanda saniyeler uzadıkça depremin şiddeti artıyordu. Uzak gördüğümüz ölüm her saniye bize daha da yaklaşıyordu. Duaları daha samimi yapmaya çalışıyorduk. Belki de bu, diğer tarafa geçmeden önceki son dualarımız olacaktı.

Sonrasında yıkılmayan binadan aşağıya korku ile indik. Artık bize verilenlerin, benim dediğimiz eşyaların, evlerin,........

© Yeni Asya