Avrupa’da sağ denilince ne anlaşılıyor?

Bizden; sağ ve sol manaları, tarihçeleri ve inançlardaki yerleri gibi sorulara da cevap isteyeceklerdir. Gördüğünüz üzere; bir sahife içinde ve beş yüz kelime ile meramımızı anlatmak durumundayız. Belki bu geniş çerçeveyi, maksadımızı ifade edecek şekilde daraltıp hususileştirmemiz gerekecek.

Sosyal Marksistlerin global sermayenin ekserisini kontrol etmeye başladıkları ve demokrasiyi itibarsızlaştırmaya çalıştıkları şu zamanda, bu küresel ihtilâlcilerin toplumun zihin coğrafyasına ve oradaki kelime ve manalara kadar müdahale ettiklerini, çalışmalarının neticelerinden anlıyoruz. Liberalizm manasına ilâve ettikleri “YENİ” kelimesiyle milletlerin zihinlerindeki hürriyet/demokrasi anlayışını değiştirmeye çalıştıkları gibi, insaniyetin sosyal hayatını düzenleyen yüzlerce manayı da, kendi uydurma sözcükleriyle itibarsızlaştırmaya uğraştıklarını; medyada, okulların müfredatlarında, netflix gibi dev filim zincirlerinde ve nihayet siyaset arenasında açıkça görüyoruz.

Bu yazımıza sebep olan Avrupa’daki siyasi gelişmeler ve bu gelişmelerde öne çıkarılan “Avrupa Sağı” ifadeleri; SAĞ ve SOL mefhumlarına çok dar bir açıdan bakmaya çalışacağız. Kur’an’ı Kerim’de “Ashabu’l –Yemin (sağ) ve Ashabuşşimal (sol) kelimeleri ve başka ayetlerde bu manaya gelen diğer ayetler; bu manada Müslüman Dünyasında bu manadaki zihni kargaşaya müsaade etmemiş. Oralardaki “SOLUN” manası açıktır. Semavi dinlere, ahlaklara ve hayatlara karşı olanların SOL’da yer aldıklarını biliyoruz. Fakat Avrupa’da ise mesele bu kadar net değil.

Bediüzzaman Said Nursi, Avrupa ile İslâm........

© Yeni Asya