Asrın fobisi: ŞERİAT-1

Soru şöyleydi:

“Modern hukuk ve İslâm hukukunu karşılaştırdığımızda bu zamanda hangisini tercih ederdiniz?”

Soru duyulunca sınıfta ufak ufak gerilmeler, şeriat kelimesinden bile rahatsız olmalar ve şeriat hakkında menfi konuşmalar başladı.

Şeriat, “Yaratıcının kuralları” demekti. İnancıma göre benim Yaratıcım kalbimdeki en gizli hatırâtı bile biliyordu, beni benden daha iyi tanıyordu. Onun merhametli oluşuna, adaletli oluşuna iman etmiştim. O halde onun kurallarının benim için ve tüm insanlık için uygulanabilecek en kusursuz kurallar olması gerektiği çıkarımını yapabilirdim.

Bir yandan da şeriatı uygulayan(!) ülkelerin vahim durumlarına şahit olmamız ve şeriat denilince aklımıza hemen geliveren, hırsızın elinin kesilmesi, mürtedin öldürülmesi gibi -yüzeysel bakıldığında bazılarına canice gelen- hükümleri şeriatın tamamı zannetmemiz ve hikmetlerini anlayamayışımız şeriata karşı korku ve nefretin kaynağını ortaya çıkarmıştı: Eksik bilgi ve ön yargı.

“Sarhoş iken namaza yaklaşmayın” ayetinin hepsini öğrenmeyip “namaza yaklaşmayın” ifadesiyle amel edenler gibi, şeriatın sadece bir kısmını öğrenmek vesveselere sebep........

© Yeni Asya