Kuvve-i Kudsiye ve mazimiz -1

Kronolojik olarak Araplardan başlayalım. Yani, Arapların İslâm’dan öncesi ve sonrası.

A) Araplarda kuvve-i kudsiye

İslâm’dan önce Arapların; cahil cühela, vahşi ve korkak olup, gayri medeni oldukları aşikârdır ve zaten isimleri de, “Cahiliye Dönemi Arapları”dır ve meselenin aslına bakılırsa İslâm’ın dışında herkes cahil sayılır ve Ebu Cehil Mekke’nin reisi olup, beş yabancı dil bildiği hâlde, cehaletin babası olmaktan kurtulamamıştır. Yani Tevhid’den mahrum olan ya şirk bataklığına saplanır ya da teslisin girdabında boğulur.

Evet o günkü manzara; zulmet bulutları her tarafı kaplamış, insanlık canavarlıkta sırtlanları geçmiş, kuvvetliler zayıfları eziyor, zenginler fakirleri sömürüyor, kız çocukları diri diri gömülüyor ve içki, kumar, kan davası ve behimî arzuların her çeşidi fütursuzca işleniyordu. İşte bu vahşet hengamesinde Fahr-i Cihan Efendimiz (asm) bir “şems-i tâbân”........

© Yeni Asya