Tevekkül anlayışı nedir?

Emanet olarak verilen enâniyet cihetiyle dünyaya, kulluğu itibariyle âhirete bakan yüzü bulunan insan, hayra bakan yüzünü kullanmakla manen en yüksek makamlara çıkarken, şerre bakan yüzü cihetiyle en aşağı derekelere düşebilmektedir.

İnsana verilen cüz’i ilim, irade ve kuvvet gibi sıfatlar, Cenab-ı Hakta var olan külli asıllarını anlamak için bir kıyas vesilesi olduğu gibi, insan noksan sıfatları ile de Allah’ın kemâl sıfatlarına ayna olma vazifesini görür.

İlâhi ilminin bir nev’i ve ünvanı olan kader ile, ezelden ebede kadar olmuş ve olacak her şeyi planlayan ve külli iradesiyle nasıl istiyorsa öylece tanzim eden Yüce Allah, ızdırari kader dışında insanın hür iradesiyle tercih edeceği bir hayat yaşamasını da tensip etmiş fakat iradesiyle yapacağı bütün fiillerinin mesuliyetini insanın cüz’i iradesine yüklemiştir.

Kâinatın sahibi ve yaratıcısı Cenab-ı Haktır. İnsanın hevesine göre âlemi tanzim etmemiştir. Şayet, herkesin isteğine göre âlem tanzim edilseydi, bu dünya ve kâinatın düzeni feda uğrar ve bozulurdu.

Rahman olan Yüce Allah, kullarına kullarından daha........

© Yeni Asya