menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İslâm birliği ve Yavuz Sultan Selim

10 11
01.09.2024

Sekiz sene süren kısacık saltanatına çok büyük işler sığdıran bu cesur padişah, şairlik tarafı da olduğundan bu maksadını aşağıda şöyle ifade etmiştir:

İhtilâf ü tefrika endişesi,

Kûşe-i kabrimde hatta bîkarar eyler beni.

İttihatken savlet-i a’dayı def’e çaremiz,

İttihad etmezse millet, dağdar eyler beni.

Yani, ihtilâf ve ayrılıkların endişesi, kabrimin köşesinde bile beni kararsız eyler. Düşmanların istilâsını def etmenin çaresi ittihat ve birlik iken, ittihat etmezse millet, ciğerlerimi yakar benim, demek istemiştir.

Hayatı boyunca büyük maksatları içinde İslâm Birliği de olan Bediüzzaman Hazretleri “Sultan Selim’e biat etmişim. Onun İttihad-ı İslâmdaki fikrini kabul ettim. Zira O, Vilâyat-ı Şarkiyeyi [Doğu vilâyetlerini] ikaz etti; onlar da ona biat ettiler. Bu zamanki şarklılar o zamandaki şarklılardır. Bu meselede seleflerim, Şeyh Cemaleddin-i Efganî, allâmelerden Mısır müftüsü merhum Muhammed Abdüh, müfrit âlimlerden Ali Suavi, Hoca Tahsin ve İttihad-ı İslâmı hedef tutan Namık Kemâl ve Sultan Selim’dir.” (Tarihçe-i Hayat s. 106.) demektedir.

Yavuz Sultan Selim, 2. Beyazıt’ın oğlu olarak 10 Ekim 1470 yılında Amasya’da doğdu. On altı yaşından kırk yaşına kadar Trabzon sancak beyliği yaptı. 1512 yılında babasının yerine padişah olduktan sonra yaptığı ilk seferi, bozuk fikirleri ile Anadolu’yu karıştıran ve Sünnî inancından ayrı sapkın fikirleriyle taraftar toplayıp, doğu vilâyetlerinde sıkıntılar çıkaran ve İran devletini yöneten Şah İsmail’i, 23 Ağustos 1514 Çaldıran Meydan Muharebesiyle yendi ve Şah........

© Yeni Asya


Get it on Google Play