Neden nefsimi terbiye edemiyorum?

Lâkin onca sene okumama ve Nur derslerine iştirak etmeme rağmen bu iman hakikatlerini dem ve damarlarıma işleyebilmiş değilim. Çünkü hâlâ tam mânâsıyla nefsimi terbiye edebilmiş ve dizginlerini elime alabilmiş değilim.

Evet, akıllardaki şüphelerin giderildiği, kalplerdeki vesveselerin izale edildiği, şeytanın dahi susturulduğu, siyasî-içtimâî her türlü meselenin hâlledildiği hakikatleri barındıran Risale-i Nur’u okumama rağmen nedir bu hâlim? Neden hâlâ nefsimi ve hissiyatımı terbiye edemiyorum? Neden tövbe etmeme rağmen aynı günahları bir daha işleyebiliyorum?

Kendimi Nur Talebesi olarak görüyorsam eğer bu sualleri kendi vicdanımda sorgulamam lazım diye düşünüyorum. Zira Nur Talebesi olmak öyle kolay değil. Sadece okumam yetmiyor. Okuduğum hakikatleri yaşamam gerekiyor değil mi?

İşte asıl mesele de burada başlıyor. Çünkü nefsim, şeytandan aldığı dersle beni her an kötülüğe sevk ediyor. Geçici ve âkıbeti elemli olan anlık zevklerin peşinden koşmamı istiyor. Nefsim bu yüzden defaatle okuduğum hâlde Risale-i Nur’daki hakikatleri anlamıyor yahut anlamak istemiyor olabilir mi?

Peki, anlamak istemiyorsa eğer nefsime nasıl söz geçirteceğim? Hangi yüzle kendime Nur Talebesi diyeceğim? Hâlbuki Nur Talebesi demek, Nurlardaki hakikatleri aklen ve kalben........

© Yeni Asya