“Ölçüde ve tartıda eksiklik ve hile yapanlara yazıklar olsun!..” şeklindeki şu şiddetli ikazi ve tehdidiyle başlayan sûremiz, devamında bu kişilerin hâllerini tasvir ederken, “İnsanlardan bir şey tartıp, kendilerine aldıklarında tastatam alırlar. Ama insanlara bir şey tartıp verdiklerinde eksik ve noksan tartarak, yani onları ‘ziyana uğratarak’ verirler…” demekte.
Hâlihazır Asgari Ücretimiz 11.400 TL’dir ve 10 milyon civarındaki vatandaşımız, yani şu toplam çalışan işçilerimizin tam % 60’ı bu ücretle geçinmeye çalışmakta. Hâlbuki bu oran, yani Asgari Ücret’le geçinenlerin nüfusa oranı Almanya’da % 5, Hollanda’da ise sadece % 3’tür.
Açlık sınırımız ise en son güncelleme ile 14.400 TL hesaplanmış. Yani bu şu anlama geliyor: Türkiye’de 10 milyonu aşkın insanımız şu “Açlık Sınırı”nın tam 3.000 TL altındaki bir ücretle idame-i hayat etmek için mücadele-i hayat vermekte…
“Yoksulluk Sınırı” denilen, iki çocuklu şu dört kişilik bir ailenin, kira, gıda, eğitim, ulaşım ve de faturalar başta olmak üzere şu “aylık ortalama harcamasını” temsil eden miktar ise........