Güzel bir ziyaretin ardından |
İndim. Sağımdaki deredeki kavak ve diğer ağaçlardan oluşan manzarayı fotoğraflayarak ilerledim. Hizan ile Pervari ve Bahçesaray yollarının birleştiği kavşağa ulaştım. Efkârlar tepesi tesisine yakın. Aynı zamanda bir jandarma kontrol noktası. O kavşakta Van’dan Ahmet Ağabey’i aradım. “Nurs’ta kalabilecek bir yer var mı?” diye sordum. O da Üstadın akrabası olan Hikmet Bey’in numarasını verdi. Soyadı Okur. Aradım, dedi, “Bir cenaze var, biz Hizan’a geleceğiz, gelmene gerek yok. Seni oradan alırız.” Orada Fatih isimli bir Gaydalı ile karşılaştım. Köyüne gidiyormuş. On altı sene öncesinden bildiğime göre, ağaçlık ve şirin bir yer, aynı zamanda evliya kabirlerinin de bulunduğu bir mevki. Oraya gider dönerim fikrindeydim. Fatih, otostop çektiği için ona uydum. Derken doblo tipi bir araba geldi ve bizi aldı. Hedefte Gayda vardı, ama arabasına bindiğimiz zat (Said) Nurs’a da yakın olan Soğuksu köyüne kadar gidiyormuş. Kendisi köy korucusu imiş. Sarı, yeşil ve kırmızının bütün tonlarını barındıran orman ağaçları ve sağdaki yamaçlardaki fındık bahçeleri eşliğinde Soğuksu köyüne kadar geldik.
Soğuksu Hizan’dan Pervari’ye giden yol üzerinde ve Nurs’a giden yolun da başında yer alıyor. Nurs’a........