Botan’ın heybetli ve bereketli bir dağıdır Gabar. Zirvesinde karların eksilmediği, damla damla eriyen bu karlar ve çağlayan şeklini alan suları, yamaçtaki köyleri besleyerek kıvrıla kıvrıla ta kızıl suya, oradan da zamanın Cizre mirlerinin yazlık yurdu olan Kasrik boğazında Hoşar ve Rusor çayları ile birleşerek bin yıldır Cizre’den geçerek ta Bağdat’a kadar akan Dicle nehri suyuyla birleşir.
İşte Gabar dağının bir zirve yerinde 1800’lerin başlarında Basret adı verilen bir köy kurulur. Köyü ikiye bölen deresinin etrafına elma, armut ve ceviz başta olmak üzere her türden meyve ağacı ekilir. İklim o kadar güzel besler ki meyvelerde bereket eksilmez. Bunlarla beraber tekke, medrese, cami ve ilim-edebiyat merkezleri de ku- rulur. Kim kurmuş bu irfan merkezini? Hikâyesi şöyle:
Mevlâna Halid Zülcenaheyn Süleymaniye’de ikâmet ederken irşadda bulunmak üzere hem Cizre’ye, hem de Botan dağlarına ve köylerine sık sık gelirdi. O tarihlerde Botan’da bulunan iki aşiret olan Hacı Aliyan ve Derşevî aşiretleri savaş........