menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Demokrasi ve İslam

3 0
yesterday

“Hulefa-i Raşidîn” döneminde “seçim” ve “istişare” esasına göre bir yönetim sergilenmiştir. Avrupa’da demokrasinin gelişimi ise İngiltere’de 1215 Magna Carta ile başlamış Fransa’nın 1789 Büyük İhtilali ile yeni bir ivme kazanmış ve nihayet 1948 “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi” ile olgunluğa ulaşmıştır.

Demokrasi bir yönetim sistemidir. Belli kaide ve kuralları ve bunu uygulayan kurulları vardır. Temelde çoğunluğun iradesine dayanır. Bu iradenin nasıl tecelli edeceğini toplumdaki hâkim olan anlayışlar belirler. Böylece çatışan menfaatleri dengelemeyi amaç-layan bir sistem olduğu kadar, yine toplumun özelliğine göre kuvvetin kanunda ve hakta olduğu, insan hak ve hürriyetlerini temin eden, fazilet ve güzel ahlâka dayalı, yöneticilerin halka hizmeti esas aldığı ve halka hesap verdiği bir yönetim biçimi de olabilir.

Osmanlı’da demokrasiye geçiş 1876 Tanzimat Fermanı ve padişahın yetkilerinin kısıtlanması ile başlamıştır. 32 senelik bir geçiş döneminden sonra 1908 yılında II. Meşrutiyet ile “Hürriyet” ilan edildi ve parlamenter sisteme geçilmiş oldu. Ancak meşrutiyeti sevinçle karşılayan Müslümanlar kadar, meşrutiyet ile küfre girmekten endişe duyanlar da vardı. Hatta “Kanun-u Esasî” adı verilen Anayasa’yı kabul eden Sultan Abdulhamid’i küfürle itham edenler bile olmuştu. Bu iddialarına delil olarak “Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kâfirlerin ta kendileridir.”2 ayetini gösteriyorlardı. Gerçekte ise Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin izah ettiği gibi “Allah’ın hükmü ile hükmetmemek” bu hükümlerin Allah’ın hükmü olduğunu tasdik etmemek” anlamına gelmektedir.3 Yoksa Allah’ın hükmünü tasdik etmekle beraber hükmetmeyen küfre girmemekte ancak günaha girmektedir. Zira bir hükmün Allah’ın emri olduğunu tasdik etmek imandan, bu hükümle amel etmemek ise isyandan kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla Allah’ın hükmünü tasdik etmemek küfür, amel etmemek ise isyandır ve günahtır. Günah ise insanı küfre sokmaz ancak günaha sokar. Bu sebeple Bediüzzaman “Daire-i itikad ile........

© Yeni Asya


Get it on Google Play