Oysa bu tarz derinliksiz yaklaşımlarla doğru sonuçlara ulaşılması mümkün değil.
Çünkü mesele sadece fıkıh ilminin alanına giren konu ve hükümlerle sınırlı olarak düşünülüyor. Halbuki İslam, fıkıhtan ibaret değil.
Üstad Bediüzzaman, dinin fıkıh dahil bütün aksamını tahkikî iman temeline dayalı kapsayıcı bir bütünlük içerisinde ele alıyor.
Akılla vahyi, bilimle inanç ve dini kaynaştıran bu orijinal yaklaşımla, Kur’an’la kâinatı aynı Yaratıcının kaleminden çıkan ve birbirini tefsir eden kitaplar olarak okuyor.
Kur’an kâinatı, kâinat Kur’an’ı........