Bir yıldız daha kaydı: Hafız Ahmet Aktaş

Yıldızlar sadece gökyüzünde parlayan ışıklar değildi, yeryüzünü de aydınlattılar.

Geride daha kaç yıldız kalmıştır, Allah bilir!

O bizim Muhacir Hafız Ahmet’imiz gibiydi.

Belki de Tahiri Mutlu’muzdu, Çaycı Emin Ağa’mızdı, Süleyman Hünkar’ımızdı.

Onlar kalplerimizde yaşayan, ruhlarımıza nur saçan yıldızlardı.

Her biri birer yıldız gibi parlayan, karanlık gecelerde yolumuzu aydınlatan bu kutlu ve mübarek insanların hatıraları içimize işledi, onları unutmadık.

**

Çilingir Ahmet Trabzon Araklı'da yaşıyordu. Takvimler Mart 1973’ü gösteriyordu.

Bir gün radyolar, Kur’an tefsiri okuyan insanların tutuklandığından haber veriyordu. Suç unsurları da bugün size çok ilginç gelebilir ama takkeydi, tesbihti, kitaplardı. Öyle zamanlardı ki, bir milletin ruhunu besleyen, onun en derin köklerinden gelen değerler suç sayılıyordu.

Trabzon cezaevinde Hafız Ahmet ve arkadaşları, hapishanede Kur’an tefsiri Risale-i Nur okudukları için tutuklanan bu gençleri görmüşlerdi. 80 kişilik koğuşta ağır cezalılar ve uyuşturucu kullananlar da vardı. Hafız Ahmet, “dolma........

© Yeni Asya