Bediüzzaman’a kulak verilmeli
Siyasiyyunu dine hizmetkâr, dost ve yardımcı olmaya sevk etmekle vazifeli olanlar; bunu yapmayıp, onlara ısrarla destekte ve teşvikte bulunuyorlarsa...
“Lisan-ı siyasette lâfız mananın zıddıdır” şeklindeki, Üstad Bediüzzaman’ın dikkat çekici ifadelerinden haberdar olduklarını zannettiğimiz dostlar, işin perde arkasındaki aldatmaya yönelik niyetlerini dikkate almadan siyasîlerin ağzından çıkan her sözü akıl terazisinde tartmadan kabul etmeyi alışkanlık hâline getiriyorlarsa…
Evet tamamen sadıkane ve hâlisane olarak, Üstad’ın: “Hatta benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Belki ben de müfsidim. Veya bilmediğim hâlde ifsad ediyorum. Öyleyse, her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz.” diye talebelerine yönelik ciddî ikazına rağmen, siyasîlerin ağızlarından çıkan ve çoğu aldatmaya yönelik sözleri, “talebeyim” diyen insanlarca doğru görülüp kabul ediliyorsa…
Üstadın tespitiyle, bir elinde nur-u Kur’ân’ı diğer elinde siyaset topuzunu tutanların, dine........
© Yeni Asya
visit website