Yüksek enflasyon ve ahlâkî enflasyon

Zira tarihî ve sosyolojik tecrübe göstermektedir ki, bazı yönetim anlayışları için fakirleşmiş, geçim derdiyle kuşatılmış ve yarınını düşünmekten aciz hâle getirilmiş toplumlar daha kolay yönetilebilir görülmüştür. Bu sebeple yüksek enflasyon, bazen bir sonuç değil; bilerek ya da bilmeyerek sürdürülen bir idare tarzının parçası hâline gelmiştir.

Yüksek enflasyon, paranın değerini düşürmekle kalmaz; alışverişteki emniyeti, emeğin itibarını, yardımlaşma ve adalet duygusunu da aşındırır. Fiyatların sürekli değiştiği, alım gücünün hızla eridiği bir ortamda insanlar yalnızca fakirleşmez; aynı zamanda ahlâkî bir savrulma yaşar. Çalışarak kazanmanın manasını kaybettiği, dürüstlüğün karşılık bulmadığı bir zeminde toplum iki ayrı uca savrulur: Bir tarafta fakirlik ve mahrumiyet, diğer tarafta ise rant ve yolsuzluk. Kolay ve emeksiz kazancın neticesi ise her zaman aşırı israftır.

Dünya ölçeğinde yapılan istatistikî çalışmalar da bu tabloyu teyit etmektedir. Yüksek enflasyonun uzun süreli hâle........

© Yeni Asya