Pişmanlık kalbe külfet değil rahmettir

İnsan koşar, tökezler ve düşer. İnsan kanar, aldanır ve sınanır. Yanlış yollara atılan her yanlış adım, insanın yaratılış gayesi ile bağdaşmadığı için insanın dengesini kaybetmesine sebep olur. Yanlış atılan adımlardan dengesini yitirmeye başlayan insan yavaş yavaş fıtratından uzaklaşmaya başlar. Fıtratından uzaklaşan insan ahirzamanın karanlık tuzaklarına, dehşetli fitnesine, şiddetli musibetine, şeytanın şerrineve nefsin aldatmasına düşer.

Kendine günahlardan duvar ören enaniyet ve günahların ardından karanlıkta kalan kalbe inen rahmet, derinden ve içten gelen pişmanlıktır.

Ateşi söndüren yağmur misali, günahın karanlığında kalan kalbe pişmanlık bir rahmet olur. Pişmanlık umudu kesmemektir. Pişmanlık bağışlanma dilemektir. Pişmanlık günaha boyanan kalbe bir rahmettir. Samimi bir pişmanlık kulun boynunu büken bir külfet değil, geri kalan ömürde hazine kıymetinde bir nimettir.

“Ey iman edenler! İçten ve samimi bir tövbe ile Allah’a yönelin. Umulur ki Rabbiniz........

© Yeni Asya