‘Bir lokma, bir hırka’dan ‘Kızılcık Şerbeti’ne

Ne yazık ki bugün bu ölçü, dindar camiaların önemli bir kısmında sessizce terk edilmiş; yerini, konforu meşrulaştıran, iktidara yakın durarak zenginleşmeyi dindarlığın gereği zanneden bir anlayış almıştır.

AKP iktidarı döneminde, “dindar” kimlik üzerinden hızla zenginleşen, makam ve imkânlarla buluşan bazı çevrelerin yaşadığı savrulma, artık inkâr edilemez bir sosyal gerçekliktir. Dün hakkaniyeti ve adaleti önceleyen bir duruş varken; bugün güce yaslanan, menfaati önceleyen ve eleştiriyi “ihanet” sayan bir zihniyet öne çıkmıştır. İşte sekülerleşme tam da burada başlamıştır.

Bu savrulma, açıktan bir inkâr şeklinde değildir. Haramı meşrulaştıran argümanlar geliştirip, yediği haltı yeşile boyayarak hazmetme çabası içindedir. Şeklen dindardır. İbadet görünürde devam eder; sırtında ihram elinde sözüm ona helâl viski bardağı ile poz verir. Dinî kavramlar dillerden düşmez; fakat mütedeyyin eşini boşar, seküler aşüftelerle hayat sürer. Tavuk dönerden ıstakoza terfi etmiştir. Bir zamanlar iş yerinde bayan çalıştırmazken, şimdilerde toplu kepazeliklerle dolu organizasyonlar........

© Yeni Asya