Avrupa’nın güvenliği Türk Ordusuna Emanet Edilebilir

AB ülkelerinin önemli bir kısmı, Avrupa’nın güvenlik ve istikrarına yönelik dış tehdit ve zorluklara karşı, NATO’ya katılmanın yanında, bağımsız Avrupa savunma işbirliğinin de gerekli olduğu ortadadır. Bu yüzden AB, güvenliğini güçlendirmek ve barışı korumak adına, Ortak Güvenlik ve Savunma Politikaları geliştirmelidir.

AB’ye yönelik yeni terör ve dış tehditler, özellikle de Rusya tarafından gelebilecek tehditler ve NATO’nun geleceği konuları Avrupalı liderleri birleşik Avrupa ordusu kurulması konusunda düşünmeye sevk eder. Bunlara karşı koymak amacıyla Avrupa ortak ordu fikri 1950’de dillendirilir. O günün ABD başkanı Harry S. Truman ve ekibi tarafından reddedilen plana göre, Almanya dışarıdan destek verecek, diğer ülkeleri kapsayan ortak bir Avrupa ordusu temeli atılacaktır. 1952’de bu görüş doğrultusunda Avrupa Savunma Topluluğu kurulur. Çok uluslu bu ordunun, ortak komuta ve bütçe içinde Almanya ile ortak hareket etmesi planlanır. 1995 te Avrupa'nın kalbinde Bosna ile Sırbistan arasındaki iç savaşta yaşanan katliama karşı AB, önemli bir rol üstlenememiş, ortak bir siyaset geliştirme ve etkili bir güvenlik oluşturma noktasında sınıfta kalmıştır. Hollanda menşeli BM askerleri Bosnalı Müslümanları korumaktan aciz kalarak, adeta Sırplar’ın katliam yapmasına göz yummuşlardır. Bu yüzden AB’nin güvenlik ve savunma politikasının değerlendirilmesi, 2000’ li yıllarda Köln'de yapılan Avrupa Konseyi toplantısında ele alınır. AB'nin küresel krizlerle başa çıkan askeri gücünün olması ve NATO’dan zaman zaman bağımsız hareket edebilmesi kararlaştırılır. Tüm bu gelişmeler yaşanırken, 11 Eylül eki ABD’ye yönelik, ardından 2004 Londra, 2005 Madrid’deki terör saldırıları, AB’de ciddi tartışmalara ve yeni gelişmelere yön verir.

2009’daki Lizbon Antlaşması sonrası, AB’nin gerekli durumlarda ortak askeri eylemlerine izin verilir. Bu antlaşmaya göre, AB üyesi bir ülkeye saldırı olursa diğer AB üyesi ülkelerin, saldırıya uğrayan üyeye yardım ve iş birliği yapması planlanır. Lizbon Antlaşması'nın en önemli kazanımı, Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikası çatısı altında savunma politikasının oluşturulması olur. AB'nin,........

© Yeni Asya