Siyasî kumpas operasyonları... |
Öncelikle maksat “uyuşturucuyla mücadele” ise “Türkiye limanlarına Panama’dan gelen bir gemiden 616 paket kokainin, Ticaret Bakanı’nın ‘en büyük kokain yakalaması’ diye övündüğü uyuşturucunun hangi şirketler üzerinden getirildiği, Kolombiya’dan Türkiye’ye gönderilecek 4 ton 900 kilo kokainin, 8.5 milyon uyuşturucu hapın kimlere transfer edileceği neden soruşturulmadı?” soruları soruluyor.
Yine Ekvador’dan gelen geminin konteynerlerinde muz kolilerine gizlenmiş 1 ton 300 kilo kokaine niçin soruşturma açılmadığı, zehir tâcirlerinin niçin yakalanmayıp karambola getirildiği ya da İsrailli Danny Aweke’nin nasıl resmen salıverildiği?” garabetli istifhamlara cevap aranıyor.
“TAHT KAVGALARI”NDA İSTİMALİ...
Vakıa şu ki Türkiye’de siyasetle ilintili uyuşturucu kaçakçılığına ilişkin fevkalâde vahametler, hep politik polemiklerle karambola getirildi.
Bağımlılığın hızla bulaştığı; gençlerin, çocukların, yetişkinlerin uyuşturucu çetelerinin ağına düştüğü, cezaevlerinin üçte birinin uyuşturucu müptelâlarıyla dolduğu vartada uyuşturucu baronları kirli kara paralarıyla Türkiye’ye kabul edilirken, sadece torbacıların, sokak satıcılarının peşine düşüldü.
Türkiye “uyuşturucu pazarı” haline getirilirken, algı operasyonlarıyla, basit politik propagandalarla kalındı. “İktidara yakın........