Bilindiği gibi son yirmi yılda İsrail’e kıyaklar üstüne kıyaklar bahşedildi. Erdoğan’ın Başbakan olarak Davos’taki “one minute” çıkışıyla kamuoyuna “İsrail karşıtı” imajı pompalanırken, Filistin halkının ve İslâm dünyasının “veto” çağrısına rağmen Ankara’nın onayı ile İsrail, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile OECD üyeliğine alındı.
Bu arada Ankara’dakiler İsrail’in NATO üyeliğinin önünü açan ortak askerî tatbikatlara katılımını sağlarken, Gazze’ye insanî yardım taşıyan Türk bayraklı Mavi Marmara sivil yardım gemisine saldırıp on vatandaşı hunharca katleden İsrail askerlerinin “hiçbir cezâi-hukukî sorumluluklarının olmayacağı teminatıyla ve davalardan cayılmasıyla İsrail ödüllendirildi.
İsrail’in Birleşmiş Millet’in onca kararını çiğneyerek Siyonist saldırılarını sürdürdüğü, BM kararlarına aykırı yasadışı Yahudi yerleşim birimlerini kondurduğu sırada İsrail’le “istihbarat işbirliği” imzalandı. İskenderun limanından İsrail’in Hayfa Limanına resmî törenlerle ro ro seferleri başlatılarak İsrail’le ticaret hacmi kat kat arttırıldı…
Özellikle Trump’ın cüretlendirmesiyle Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” ilânı ve Suriye’ye ait Golan tepelerini işgali sonrası Ankara’nın İsrail’le........