Demokrasiyi kullanarak demokrasiyi tasfiye!” |
Daha şimdiden bütün kamuoyu araştırmaları ve anketlerde kaybedeceği vakıasına karşı Saray iktidarının siyasî rakiplerini devre dışı bıraktırma, siyasî rekabeti yok etme, güçlü muhalefeti itibarsızlaştırıp etkisizleştirme operasyonları devam ediyor.
Hatta iktidardakilerin siyasî ikballerini garantiye alma kumpasıyla sandığı ortadan kaldırma ya da Kuzey Kore’deki gibi seçimlerin şeklî hale getirilmesinden söz ediliyor. Bu maksatla iktidardakiler değil, bir tek muhalefettekiler soruşturuluyor. Merkezî iktidarın ve iktidar belediyelerinin haklarında tekemmül edilip savcılıklara intikal ettirilmiş yüzlerce yolsuzluk, rüşvet, ihaleye fesad karıştırma dosyasına tek bir soruşturma açılmayıp kayırılırken sadece yerel yönetimler sorgulanıyor.
Bundandır ki seçimlerin, referandumların, “siyasetin aparatı” durumuna düşürülmüş yargı emrivakileriyle iptal edilebildiği, yerlerine yasadışı yeni seçimlerin dayatıldığı bütünüyle hukuk dışılıklar sıradanlaştırılmış.
İktidarın yanlışlarını eleştiren televizyonlara yayın durdurma, ağır para ve karartma cezaları vermekle yetinmeyip sahipleri, genel yayın yönetmenleri sabahın köründe baskınlarla gözaltına alınıyor, günlerce nezârette bekletilip tutuklanmaları yönünde baskılar yapılıyor.
“Etkin pişmanlık”tan yararlandırılan “itirafçılar”ın ihbarlarıyla, daha tek kelime savunmaları alınmadan, hiçbir yargı kararı olmadan seçilmiş belediye başkanları, siyasetçiler, bürokratlar, gazeteciler; hatta iktidardakilerin bir tweetine gülen emoji kullananlar derdest edilip içeri atılıyor.
Hukuka darbeyle Türkiye, yolsuzluklarla mücadele”de, hukukun üstünlüğünde, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığında, temel hak ve hürriyetlerde, darbelerin, kargaşanın hüküm sürdüğü Orta Afrika ülkeleri seviyesine düşürülüyor. Bu yüzden Türkiye, “hibrit/melez........