Bedîüzzamân Ankara’da

Millî Müdâfaa Vekâleti Emekli Müftüleri’nden Osman Nûrî, da‘vet sayısının on sekizi geçtiğini yazmaktadır.1

Dâvetin bir vesîkası:

5 Mart 1922 tarih ve 1449 numaralı Hükûmet kararnâmesinin 1. maddesi şöyledir: “Sa’îd-i Kürdî ve Hasan Lâmî Efendiler Müdâfaa-i Milliye Vekâletince da’vet edilmişdir.”2

Kendisi de Külliyât’da bu dâvetlere ve Ankara hâtıralarına yer verir:

“Bir zaman sonra Mustafa Kemâl iki def’a şifre ile Van vilâyetinin eski vâlîsi ve benim dostum Tahsin Bey’in vâsıtasıyle beni, neşredilen Hutuvât-ı Sitte’ye mükâfaten taltîf için Ankara’ya celb etdi, gitdim.”3

Bediüzzaman İstanbul’dan Ankara’ya geldiğinde “Güç, İstanbul’dan Ankara’ya geçmiştir. 1 Kasım 1922’de TBMM tarafından Saltanat kaldırılır.”4

TBMM’DE HÔŞ-ÂMEDÎ: 9 KASIM 1922

“İstiklâl Harbi’nde Hutuvât-ı Sitte nâmında bir makāle ile İstanbul’daki efkâr-ı ulemâyı İngiliz aleyhine çevirib Harekât-ı Milliyye lehinde ehemmiyetli hizmet eden ve Ayasofya’da binler adama nutkunu dinletdiren ve Ankara’daki Meclis-i Meb’ûsân’ın şiddetli alkışlamasıyla karşılanan (…)”5

Alkışlarla karşılanma hâdisesinin şâhidlerinden I. ve II. Dönem Karahisârişarkī Meb’ûsu Ali Sürûrî Efendi, günlüğüne 9 Teşrînisânî 1338 (9 Kasım 1922) târîhi ile kaydeder: “İki gün evvel [7 Kasım 1922] Ankara’ya gelmiş olan Bedîüzzamân Saîd-i Kürdî Efendi sâmiîn locasında idi. Vilâyât-i Şarkıyye meb’uslarından ba‘zısının takrîri üzerine Meclis alkışlarla müşârü’n-ileyhe beyân-ı hôş-âmedî etdi.........

© Yeni Asya