menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hidayete ramak kalmış

9 0
thursday

Yeter ki, duyacak kulak olsun!

Sinek, vızırtısıyla; çekirge, cızırtısıyla; ağustos böceği kanadını yay yapıp, kemanıyla tempo tutar takıma.

Kuş sesini gündüzden alıp geceye ekleyince; ıssız gecelerdeki sesleri dinleyince ortaya çıkan tablo: Ahenkli bir melodi, kâinat orkestrası.

Yani: “Mûsika-i İlâhî.”

Kitaro bunları duymuş, ruhunun en derin yerine koymuş, başlamış kaydetmeye… Ve sıra dışı bir müziğe ulaşmış.

Asıl adı Masanori Takahashi olan ve daha çok takma adıyla bilinen Japon müzisyen Kitaro;

“Bir ressam doğaya bakar, fırçasını renklere batırarak tablosunu yapar. Ben de doğaya bakıyor, fırçamı seslere batırıyor ve melodilerle bir kâinat tablosu yapmaya çalışıyorum. Doğa benim en büyük ilham kaynağım. Güneşin doğuşu, batışı… Bazen bir kuş sesi ilham veriyor bana. Yaprakların hışırtısı bir beste oluveriyor. Gece, gökyüzü ve yıldızlar…” diyerek, ruhundaki ince duyguları ifade ediyor.

Kuş, böcek, rüzgâr; deniz dalgası efektleri, hatta bebek ağlaması…

Bir zamanların........

© Yeni Asya


Get it on Google Play