O hancı; biz yolcu… O’ndan başka yolda olmayan ne var!
Yerindeki ağır taşlar da yürüyor. Yıldızlar nereye? Güneş, ay nereye? Günlerim yürüdü gitti; nereye? Saçlarım siyahtan beyaza yürüdü Selim Ali; istemesem de.
Sevinçlerim birden hüzne döner yüzünü. En yakınlarım bir bir elveda diyor. Dur diyemedim çocukluğuma, gençliğime; kalakaldım kendi kendimle; iyi mi?!
Her şey çekip giderken bir tek O yanımda. Yaşamak O’nunla barışık olmak dedim ve rahatladım. Yoksa yaralarımın dineceği sineceği yok.
Yoksa bu uçsuz bucaksız âlemde her rüzgârda savrulurum Selim Ali.
Kendimi kendim bile bulamam.
Yoksa tutunamam kendime ve hayata.
Arada albümlerin başına çöker, solgun yıllarıma acı tatlı gülerim. Tozlanmış zamanları........