Aynı zamanda Ukrayna’dan video ve röportajlar içeren bu raporda yirmili ve otuzlu yaşlardaki genç kadınların ellerine ilk defa aldıkları tüfeklerle yaptıkları talimler yer aldı. Genç Ukraynalı kadınlar röportajlarında gururlulardı ve kendilerinden emin konuşuyorlardı. Aralarda gösterilen videolardaki son derece anlaşılır acemi hallerini bir nebze olsun gizliyordu duruşları.

DW gibi bir çok batılı medya organı bu kahramanlık hikayesinden söz ediyordu. “Cesur Ukraynalı kadınlar ülkeleri için savaşıyor” gibi manşetlerle öne çıkıyordu bu haberler. Buna benzer manşetleri aylar önce yine asker eksikliğini gidermek için 50 yaş üstündeki erkeklerin Ukrayna ordusuna alınması haberlerinde de görmüştük.

Tonumuz size alaycı geliyor olabilir ama emin olun gerçek bu değil.

Aksine o manşetlerin doğru olduğunu bile düşünüyoruz. Ukraynalılar bizce de cesurca ve takdir edilesi bir tavır gösteriyor ülkelerini savunma uğruna. Tabii bazı batılılar da mutlu oluyorlar buna destek oldukları için. Yazdıkları bu kahramanlık hikayesindeki koruyucu melek rolünü oynamak onları çok mutlu ediyor.

Düşünsenize, Allah korusun(!) bu anlamsız savaş uzamasaydı ve başladıktan 2 ay sonra İstanbul’daki barış görüşmesinde sonuçlansaydı, ne kadar kötü olurdu(!). Böyle kahramanlık hikayeleri yazamazdı kimse.

Zelensky’nin en yakın adamları bile çıkıp anlattı. İstanbul’da barış çok yakındı. NATO’ya (ve AB’ye) üye olunmaması karşılığında işgalci Rusya ordularını tamamen çekecekti. Genç erkek nüfusu tehlikeli seviyede düşük olan Rusya için kabul edilebilir bir “başarı”. Ama olmadı. Aylar sonra Arestovich, Zelensky’nin danışmanı, bu anlaşmanın ABD ve İngiltere tarafından son anda sabote edildiğini açıkladı. Kimse de yalanlamadı. Şu an savaş devam ediyor. İki yıl önce kahraman ilan edilen, ABD ve AB’de meclislerde ayakta alkışlanan ve Time dergisine kapak olan Zelensky bugün kapı kapı yardım dilenme durumuna geldi. Artık meclislerde değil, dar odalarda, alt düzey diplomatlarca ağırlanıyor. Lideri olduğu ülke eriyor gidiyor. Gençler ülkeden kaçıyor, yaşlılar ve kadınlar orduya alınıyor ve ödenmesi imkansız olan borçlarla başkalarının savaşında savaşmaya devam ediyor.

Savaşların hepsi sonunda bir masaya oturmak için yapılır. Sonsuza kadar kimse savaşamaz. Siyasi ve stratejik bir amaç güdülür. Masaya oturan her zaman bütün istediklerini alamaz ama en azından bir süreliğine barışı alır. Masaya oturmayı ısrarla reddedenin de masayı sabote edenin de samimiyeti sorgulanmalıdır. ABD ve İngiltere’nin niyeti sorgulanmalıdır. Aynı şekilde İsrail’in niyeti sorgulanmakta. Haklı olarak soykırımla suçlanmakta. Çünkü amacı masayı oturup rehineleri almak değil, Gazze’ye yıllardır uyguladığı apartheid rejimini kaldırıp hem kendi halkını hem de Filistinlileri barış içinde yaşatmak değil. Amacı Filistinliler için yaşanması imkansız bir İsrail bölgesi oluşturmak.

İsrail’in bu yaptığı, kendi mantığı ve çıkarları içinde değerlendirildiğinde bile bir çelişki. Amacı halkını korumak ise, kendisi açısından “terör” dediği eylemleri bitirmesi lazım. Bunun için de masaya oturması gerekir. Tarihte savaşarak bitirilmiş terör yoktur, bunu düşünmek bile bir akıl tutulmasıdır. O yüzden niyet bellidir: Soykırım…

Velhasılı kelam, güçlü olmak asmak kesmek değil, zorlukları aşabilmek demektir. Güçlü devletler çözüm üretir, problem üretmez. İnsanların ölmesini değil barış içerisinde yaşamasını önceler. Kahramanlık hikayeleri kulağa hoş gelir her zaman, ama ateş düştüğü yeri yakar. DW edebiyatını yapar ama bir ülke erir gider, askerler ölür, aileleri acı çeker…

QOSHE - Ukrayna, Filistin ve seyircisi dünya - Ahmet Said Aydil
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ukrayna, Filistin ve seyircisi dünya

6 1
23.01.2024

Aynı zamanda Ukrayna’dan video ve röportajlar içeren bu raporda yirmili ve otuzlu yaşlardaki genç kadınların ellerine ilk defa aldıkları tüfeklerle yaptıkları talimler yer aldı. Genç Ukraynalı kadınlar röportajlarında gururlulardı ve kendilerinden emin konuşuyorlardı. Aralarda gösterilen videolardaki son derece anlaşılır acemi hallerini bir nebze olsun gizliyordu duruşları.

DW gibi bir çok batılı medya organı bu kahramanlık hikayesinden söz ediyordu. “Cesur Ukraynalı kadınlar ülkeleri için savaşıyor” gibi manşetlerle öne çıkıyordu bu haberler. Buna benzer manşetleri aylar önce yine asker eksikliğini gidermek için 50 yaş üstündeki erkeklerin Ukrayna ordusuna alınması haberlerinde de görmüştük.

Tonumuz size alaycı geliyor olabilir ama emin olun gerçek bu değil.

Aksine o manşetlerin doğru olduğunu bile düşünüyoruz. Ukraynalılar bizce de cesurca ve takdir edilesi bir tavır gösteriyor ülkelerini savunma uğruna. Tabii bazı batılılar da mutlu oluyorlar buna destek oldukları için. Yazdıkları bu kahramanlık hikayesindeki koruyucu melek rolünü oynamak onları çok mutlu ediyor.

Düşünsenize, Allah korusun(!) bu anlamsız savaş uzamasaydı ve başladıktan 2 ay sonra İstanbul’daki barış........

© Yeni Asya


Get it on Google Play