Sanatı seven sanatkârı da sever |
Kâinat kitabı herkese açık,
Okuyana her hecesi güzeldir,
Günde iki sayfa yazılıyor bak,
Hem gündüzü, hem gecesi güzeldir
A.Y.
İnsan güzel bir tablo görse, ona bakmaktan zevk alır, mutlu olur. Güzel ve muhteşem bir eser görse, onu inceler, merakla ve hayranlıkla seyreder. O eserin sahibini tebrik eder. Selimiye Camii’ni seyreden bir insan, ondaki ihtişama, intizama, sanatına ve ziynetine hayran kalır. Saatlerce bu esere bakmak, inceliklerini, nakışlarını, zerafetini seyretmek ister. Selimiye’nin kubbesini ve bu kubbenin nakışlarını, nakışlarındaki sanatı, sanattaki incelikleri hayranlıkla seyreden bir insan, onun sanatkârı olan Mimar Sinan’ı da tebrik ve takdir eder, onu saygı ve hürmetle yâd eder. Yeryüzündeki küçük ve şirin bir sanata ve onun bânisine hayran olup övgüler yağdıran bir sanatsever, başını kaldırıp gökyüzüne baksa, yeryüzünün bir mescid, gökyüzünün de bu mescit üzerindeki muhteşem bir kubbe olduğunun görür. Gökkubenin de yıldızlarla yaldızlanmış, Güneş ve Ay gibi iki muhteşem ve nurlu lamba ile aydınlatılmış olduğunu fark eder. Mimar Sinan’ın sanatı karşısında saygı ile eğilen bir insan, yeryüzü mescidinin mimarı karşısında başını secdeye koymuyorsa, ya sanattan........