Karadeniz kaynıyor, Rusya sertleşiyor

Rusya-Ukrayna savaşı çoğu zaman 2022’de başlayan bir işgal olarak anlatılıyor.

Oysa hikaye daha eski.

2014’te Kiev’deki Euromaidan süreciyle başladı.

Rusya açısından yalnızca bir iktidar değişikliği değil; kendi etki alanına yönelik doğrudan bir kırılmaydı.

Moskova, o günden itibaren Ukrayna’yı “Batı tarafından koparılan tarihsel toprak” olarak tanımladı.

Kırım’ın ilhakı ve Donbass’ta başlayan çatışmalar, bugünün savaşının zeminini attı.

Minsk anlaşmalarıyla bir süre “kontrollü kriz” halinde kalan çatışma, 2022’de tam ölçekli hale geldi.

Değişen şey savaşın kapsamıydı.

Rusya, meseleyi artık sadece Ukrayna’yla değil;

NATO, ABD ve Avrupa’yla büyük bir güç mücadelesi olarak ele alıyor.

Bugün savaş artık sadece cephede değil.

Diplomasi masasında, ekonomik baskılarla ve bölgesel güvenlik riskleriyle de sürüyor.

Putin’in 19 Aralık’taki yıl sonu basın toplantısındaki açıklamaları dikkat çekiciydi.

Barıştan söz ediyor ama şartları ağır.

Ukrayna’nın işgal edilen dört bölgeden (Donetsk, Luhansk, Herson, Zaporijya) çekilmesi...

NATO üyeliğinden vazgeçmesi...

Rusya’nın “sahadaki gerçeklerinin” kabulü.

Bu, fiilen “kazandığımı tanıyın” demek.

Üslubu ise sertti.

Avrupa liderlerini “küçük domuzcuklar” diye nitelendirdi.

Hemen ardından...

AB........

© Yeni Ankara