Sırası hiç gelmeyenler: Engelli öğretmenler ne zaman görülecek?

Ben görme engelli bir öğretmenim. Öğretmen hüviyeti kazanmak için çok sınandım; çok çetin yollar aştım. Diğer öğretmen adaylarından daha fazla gayret etmem gerekti yer yer, anımsıyorum, bu zaman zaman ben de duygu durum değişikliklerine yol açmıştı. Yetersizlik hissine kapıldım, acabalarla cebelleştiğim zamanlar şimdi geride kalsa da, bugünkü empatik bakışımı inşa eden mimar oldu o günler.

Sözün Özü, öğretmenlik yeterlik sınavına, eşit ve erişilebilir koşullardan geçerek girmedim; KPSS dediğimiz yeterlilik ölçütüne tabi olarak, öğretmen ünvanına kavuştum; kavuştum diyorum, çünkü hikâyesi hem anlamlı, hem uzun, hem zor; kıymetli yapan da belki de bu zorlukların meyvesi olarak mesleğimi kazanmış olmamdır kim bilir?

Uzun uzadıya sizi geçmişe götürüp, kendi hikâyemden dem vurmayacağım. 2010 anayasa değişikliği ile, anayasamıza giren “pozitif ayrımcılık” ilkesi ile, bu sınav süreci başka bir yöne evrildi; EKPSS‘nin hayatımıza girmesi ile, engelli öğretmenler kendi aralarında yarışmaya başladı, ki bu önemsenecek bir adımdı bence. Bu değişiklikle pek çok engelli öğretmen adayının kaygıları azalırken, geleceğe dair umutları artmıştı ki heyhat!..

Umutlarını her geçen yıl bir yıl sonraya erteleyen, ancak EKPSS ile yeterli kontenjan tanınmadığı için o “bir yılların” sürekli yeni “bir yıllar” doğurduğu hayal kırıklıklarıyla nefes alan........

© Yeni Ankara