Görünmeyen sandalyeler: engellilerin temsiliyet mücadelesi

Bugün dünyada ve Türkiye’de yaşayan en büyük azınlık grup engellilerden oluşmaktadır. Şimdi vereceğim sayılar belki ilk kez duyacağınız, belki de duyunca şaşıracağınız sayılar olacak. Hali hazırda Dünyada bir milyar engelli birey yaşıyor desem ülkemizde ise nüfusumuzun yüzde 12.5’i yani on milyonun üzerinde engelli birey yaşıyor desem ne dersiniz­?

Akla ilk gelen şey her halde “ne büyük bir oy potansiyeli” olur değil mi? Ne var ki bu kalabalık nüfusa rağmen, engellilerin siyasi partilerde, sendikalarda ve sivil toplum kuruluşlarında karar alma mekanizmalarında ne ölçüde temsil edildiği sorusu hâlâ cevapsız.

Siyasi partiler, demokrasinin taşıyıcı kolonlarıdır. Ancak bu kolonların üzerine inşa edilen yapının engelliler için ne kadar sağlam olduğu tartışmaya açık. Partilerin yönetim kademelerine bakıldığında, engelli bireylerin varlığı çoğu zaman sembolik düzeyde kalıyor. Bazı partiler, engelli bireyleri yalnızca “engelliler komisyonu” gibi yapılarla sınırlı bir alana hapsediyor. Oysa mesele yalnızca temsil edilmek değil; karar alma süreçlerinde aktif rol alabilmek, politika üretimine katkı sunabilmek

Sivil toplum kuruluşları da benzer bir sınavdan geçiyor. Dernekler ve vakıflar, toplumsal değişimin........

© Yeni Ankara