Riyanın ve hırsın pençesinde toplumun çöküşü

Asırlık bir hikmet vardır; bugünlerin Türkiye’sini şaşırtıcı bir açıklıkla tarif eder:

>Üç sınıf insan vardır: Ulema (âlimler), Ümera (yöneticiler) ve Fukara (halk). Ulema bozulursa din gider, ümera bozulursa geçim bozulur, fukara bozulursa ahlâk gider. Ulemayı bozan hırstır, ümerayı bozan adaletsizliktir, fukarayı bozan riyadır. Ümera ulemaya sırt çevirince bozulur, ulema ümeranın emrine girince bozulur, fukara da gösteriş yapınca bozulur.”

Aralık 2025’te peş peşe gelen operasyonlar, bu hikmetin ne kadar canlı ve güncel olduğunu bir kez daha gösterdi. Önce medya dünyası sarsıldı. Ardından sanatçılar ve sosyal medya fenomenleri gündeme geldi. Zincirleme biçimde yaşanan bu gelişmeler, münferit suç dosyalarından çok daha fazlasına işaret ediyor: Derin bir ahlaki çözülmeye.

Özellikle medya cephesinde yaşananlar, hikmetteki “ulema” kavramını yeniden düşünmemizi gerektiriyor. Bugünün uleması yalnızca din âlimleri değildir; kanaat önderleri, gazeteciler, ekran yüzleri, medya yöneticileridir. Topluma yön veren, neyin doğru neyin yanlış olduğunu dolaylı biçimde........

© Yeni Ankara