Ankara: Kalbin atışı, kimsenin sahiplenmediği şehir

Herkesin sevdiği ama kimsenin tam anlamıyla sahip çıkmadığı bir şehir Ankara… Siyasetin ve diplomasinin kalbi, Türkiye'nin gözü kulağı. Atatürk’ün “Anadolu’nun kalbi” diyerek başkent yaptığı, birlikteliklerin de yalnızlıkların da şehri. Peki bugün Ankara hak ettiği değeri görüyor mu? Yoksa sessizce kaderine mi terk edildi? 6 Şubat depremi sonrası yaşanan yoğun göçle birlikte Ankara’nın damarları tıkanmış durumda.

Ülkenin dört bir yanından insanlar işini, derdini çözmek için buraya akın ediyor.

Her ilin vekili seçmenini Meclis’te ağırlıyor da, Ankaralı nereye gidiyor? Kime anlatıyor derdini?

Ankara vekilleri nerede? Neden bu kadar sessizler?

Gelin, önce reel sorunlara bakalım.

Memur-Sen'in son araştırması, Ankaralıların en büyük kabusu olarak trafik ve ulaşımı gösteriyor. Raylı sistemin batı ve kuzey ilçelere uzanmaması, şehri adeta kilitliyor. Sabah ve akşam saatlerinde direksiyon başında geçen ömürler…

Deprem sonrası yaşanan göç ise bu yükü katladı. Ankara “güvenli liman” oldu ama altyapı bu yoğunluğu kaldıramıyor. Araç sayısı yüzde........

© Yeni Ankara