Tarih yapan milletin çocukları bu ne hâl!

Tarih yapan milletin çocukları bu ne hâl!

YAŞAR DEĞİRMENCİ

Din-dil-tarih şuuru olmadan olmaz. Tarih yapan millet tarihe mi havale edilecek?

İnsanlığın umudu olan millet Türk milleti. Devlet de Türk devleti. Bu ümit ve bakış açısı da insanlığı, insani değerleri bitmiş Batı’dan geliyor. Şefkatin, merhametin, adaletin, hakkaniyetin verildiği, maiyetindeki insanların kendi kültür ve değerleriyle yaşayabildiği, yaşatabildiği tek devlet de Osmanlı idi. Bizler de Selçuklu ve Osmanlı’nın devamıyız. Lider Türkiye’yiz. Türkiye kilit, kurucu bir rol oynayacak. Türkiyesiz bir dünya kurulamaz. Bunları düşünürken, yazarken Osmanlı düşmanlığı ile yetişen/yetiştirilen gençlere mutlaka sağlam kaynaklardan (resmi tarihin dışında) tarihimiz, bizi biz yapan değerlerimiz öğretilmeli. Tarihini inkâr edenler; kendi milletini ve aidiyetini bilmeyen Batı uşaklığına giden aşağılık kompleksinden kurtulamamış zavallılardır. Bunları yazarken milletin, ümmetin, insanlığın derdiyle dertli münevverimiz/aydınımız Yusuf KAPLAN hocamızın bu hususlara temas eden yazısından bazı cümlelerini siz değerli okuyucularıma nakletmek istiyorum.

“Bin yıldır, dünya tarihini biz yapıyoruz Selçuklu ve Osmanlı çocukları olarak. Son iki asır hâriç. İki asırdır tarih yapmıyoruz. Osmanlı durduruldu, dünya tarihi durdu. Kafkaslar, Balkanlar, Türk dünyası, Arap dünyası paramparça oldu; bütün bir İslâm dünyası emperyalistler tarafından köleleştirildi. Özelde bizim yani Osmanlı’nın, genelde ise İslâm dünyasının tarihten çekilmesiyle, sadece İslâm dünyası cehenneme çevrilmedi, dünya da dengesini yitirdi: Osmanlı çekildi dünyadan ruh da çekildi gitti...

Gazze’de yaşanan insanlık tarihinin en ürpertici soykırımı, genelde dünyanın, özelde ise Batılıların Yahudilerin güdümünde olduğunu bütün çıplaklığıyla gözler önüne serdi.

Sonuçta, kapitalist vahşî Batı uygarlığı hem ontolojik şiddet üretti hem de ürpertici barbarlık........

© Yeni Akit