Günümüzde, kendilerine Müslüman denildiği halde, nice kimselerin amaçsız, gayesiz olduğunu görüyoruz. Bir insanın şaşkınlık, tedirginlik içinden kurtulması ve mutlu, huzurlu olması için, ilk önce şu temel sorulara cevap bulması gerekir:
İnsanın yaratılış amacı nedir? İnsanın bu dünyada görev ve sorumlulukları var mıdır, varsa nelerdir? Yaradılış gayesi açısından bakıldığında, insan meçhul bir varlık değildir; o mesul (sorumlu) bir varlıktır. (Tekâsür Suresi, 8) İnsanlar dünyaya tesadüf eseri gelmiş değil, bir amaç ve gaye için, Allah’a kulluk yapmak için gelmiştir.
Yüce Allah şöyle buyurur: “O (Allah) ki, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı.” (Bakara Suresi, 29) Dünyada her şey insanlar için, insanlar da Allah’a kulluk için yaratılmıştır. İnsanı yoktan var eden, yaratan, yaşatan Yüce Allah, insanı niçin yarattığını Kur’ân-ı Kerim’de bu hakikati açıkça bildiriyor: “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zâriyât Suresi, 56) Ayette de açıkça belirtildiği gibi insanlar Allah’a kulluk yapmak için yaratılmıştır. Allah’a kulluk, Allah’ın emrettiğini yapmak ve yasak ettiklerinden de sakınmakla mümkündür.
Allah’a kulluk yapmak için yaratılan insan, bu kulluk görevlerini yerine getirip getirmediğinin tespiti için imtihana tâbi tutulmuştur. Dünya hayatının bir imtihan yeri olduğunu, dünyayı ve insanları yoktan var eden Yüce Rabbimiz şöyle ifade etmektedir: “O (Allah) hanginizin daha güzel iş yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yaratandır.” (Mülk, Suresi, 2) Âyetten de açıkça görüldüğü gibi, dünya hayatı insanlar için bir imtihandır.
Allah’a kulluk için yaratılan........