İslâm’da ilk önce iman gelir. Çünkü iman, her Müslümanın öncelikle sahip olması gereken bir özelliktir. Zaten insanın yaratılış gayesi, Allah’ı tanımak, inanmak, O’nu sevmek ve O’na kul olmaktır. Yüce Allah “Bizim, sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve gerçekten Bize döndürülüp (hesap vermek için) getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?” (Mü’minun, 23/115) âyetinde insanların belli bir amaç üzere yaratıldıklarını bildirmiştir. Allah Teâlâ insanları en iyi ve en güzel şekilde yaratmış ve dünyadaki her şeyi de onlar için var etmiştir: “O (Allah) ki, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı.” (Bakara, 2/29)
Yeryüzündeki her şey insanlar için, insanlar da Allah’a kulluk için yaratılmıştır. Allah Teâlâ bu gerçeği Kur’ân-ı Kerim’de şöyle bildirmektedir: “Ben cinleri ve insanları, ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zâriyât, 51/56) Allah'a kulluk yapmak için yaratılan insanlar, bu kulluk görevlerini yapıp-yapmamakla imtihan oluyor. Dünya hayatının bir imtihan yeri olduğunu, dünyayı ve insanları yoktan var eden Yüce Rabbimiz şöyle ifade etmektedir: “O (Allah) hanginizin daha güzel iş yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yaratandır.” (Mülk, 67/2) Ayetten de açıkça görüldüğü gibi, dünya hayatı insanlar için bir imtihandan ibarettir.
İmtihan ilk insanla başlamışır ve son insana kadar devam edecektir. Akıllı olup buluğa eren herkes için imtihan başlamıştır. Bundan kaçmanın ve kurtulmanın imkânı yoktur. Kimseye haksızlik edilmez. İyilik yapan da kötülük yapan da karşılığını eksiksiz görecektir. Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur: “O gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden hesaba çekileceksiniz.” (Tekâsür, 102/8); “Ve siz, mutlaka (dünyada) yaptığınız şeylerden sorumlu tutulacaksınız.” (Nahl, 16/93);........© Yeni Akit