‘Fahişe’ Muazzez şimdi Münker ve Nekir’e karşı…
SELMA SAVCI
Ateist ve Kemalistlerin üstadı, Türkiye’nin ‘ilk kadın sümeroloğu’ olarak ekranlarda dolaştırılan profesör İlmiye Çığ, 110 yaşında hayatını kaybetti. Ankebût Suresi 57. ayet-i kerimede Rabbimiz ne buyuruyor: Her canlı ölümü tadacak ve sonunda dönüp huzurumuza geleceksiniz…
Biz bu düstur üzerine bu fani hayatımızı yaşamaya gayret ediyoruz. Evet, bu 110 yaşındaki insan müsveddesi hanımefendi de artık yaptıklarıyla ve haddini aşarak “başörtüsüne” dil uzatmasıyla kabirde Münker ve Nekir meleklerinin sorularına da kitaplarında gayet rahat ve sınırları zorlayarak cevap verecek midir kim bilir… Bu sorunun cevabını kimse bilmeyecek ama bir gerçek var ki, o da ilk kadın sümerolog diye pazarlanan ve günümüze kadar söylemleriyle özellikle karşı cenahın el üstünde tuttuğu bir kadındı.
Hani cenaze namazlarında imam efendi sorar ya, bu hanımefendiyi ya da bu beyefendiyi nasıl bilirdiniz diye. Bugün geldiğimiz noktada Muazzez hanımı nasıl bilirdiniz sorusunun cevabını ben hatırlamayanlar ve de hatırlatmak istemeyenlere günü geldiği için şöyle kitabın ortasından konuşarak başlayalım istiyorum.
Kamuoyu, Muazzez Çığ'ı başörtüsü hakkındaki skandal ve mesnetsiz iddiaları ile tanımıştı.
Mukaddesatı küfre varan sözlerle hedef alan Çığ, "Günümüzde kadınların kullandığı başörtüsünün Sümerler'de ‘mabet fahişeleri' tarafından kullanılıyordu. Sümerler'in tanrıları kızdırmamak için mabetlerde düzenledikleri törenlerde, mabet fahişeleri, diğer rahibelerden ayrılmak için başörtüsü takıyordu. Bizim başörtümüzün kökeni de oradan geliyor” demişti.
Çığ'ın "Sümerlilerden Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlığa Ulaşan Etkiler ve Din Kitaplarına Giren Konular" adlı makalesinden bir kısım ise noktası noktasına aynen şöyle:
"...Baş örtme: Sümer tapınaklarında rahibeler genel kadın görevi yapıyorlardı. Bunlar tanrı namına seks........