6- ‘BATI, AKILLA İLİM YAPARKEN’, MÜSLÜMANLAR NAKİL İLE AKLI CEM EDEMEDİLER
*Akıl da, Din de (İslâm), Allah’ın insanlara verdiği emanetleridir.
Emanetçiler kimlerdir? Başta ümmetin alimleri, iktidar sahipleri ve sonra da bütün Müslümanlardır.
*Ortaçağda, Müslüman iktidar sahipleri (halife, sultan, bey, vs) ve ilim adamları emanete sahip çıkmışlar ve gereği neyse onu da yapmışlardır.
-Yani Akıl ile Nakli cem etmişlerdir. Din (İslâm) Akla yol göstermiş, onun sapıtıp, zararlı olmasını önlemiş, Akıl da ilim ile Dinin hükümlerini-ayetlerini açıklamış, tefsir etmiştir. Aklın ve Naklin birleştirilmesi ile ‘Hikmet-ilim ortaya çıkılmıştır. Orta çağdaki gelişmenin ve ilmi ilerlemelerin temelinde bunlar vardır.
*Müslümanlar, Orta çağdan sonra ‘Akıl ile Nakli cem etmek yerine (İmam Maturidi-İmam-ı Azam anlayışı), aklı öteleyip, Nakli ön plana çıkarmışlardır (İmam Eş’âri-selefi anlayış). (1, 2). Akıl ve ilim ihmal edilince, sadece teşri-nakli ilimler (Kıraat, kelam, Hadis, Fıkıh, Tasavvuf, vs) tahsili ve tedrisi yapılmıştır. Tekvini ayetleri (yaratılış, Kâinat, vs) tefsir eden fenni ilimler (Matematik, Fizik, Astronomi, Tıp, vs) ihmal edilmiş veya çok az önem verilmiştir. Bunun neticesinde de, 500 seneyi aşkın bir zamandır Müslüman dünyada; İlmî metodolojiye uygun ciddi araştırma-geliştirme yapılamamıştır. Halen de bu durum devam etmektedir. Avrupa Hristiyan âlemi ise ilmi anlayışlarının alt yapılarını Ortaçağ Müslüman ilim adamlarından (Kindi, Farabi, Razi, İbn-i Sina, Biruni, İbn-i Rüşd, vs)........