*Adalet ölçülülüktür. Ölçülülük de bir doğru, kalibreli ölçüyü gerektirir. Mesele ölçüyü kimin koyacağıdır. Ölçüyü; egoist, tarafgir ve cahil olan insan/insanlar mı, yoksa her şeyi bilen ve adil olan mı belirlemelidir? Her şeyi bilen ve Adil-i mutlak olan Allah’tan başka kimdir?
*Hak olan adalet, halkın arasına konulmuş bir terazidir. Ölçüyü belirleyen de bizzat Allah olmalıdır. Devletin vazifesi teraziye ve ölçüye nezaret etmek olmalıdır.
*Cahilin ve zalimin ölçüsü esas alınırsa, o adalet ifsâd olur.
*Adalet, önce ne kendine ve ne de başkalarına zarar vermemekle başlar.
*Adalet, insanın ve devletin sağlıklı olmasının temel şartıdır.
* Adalet, insanın ve devletin kendisine düşeni, vazifesini uygun şekilde yapmasıdır.
*İnsanların birbirlerine zulümleri, eğer adil bir devlet varsa, önlenebilir. Ama devletin yaptığı zulümleri önleyecek bir güç yoktur.
*Adalet, devletin temelidir. Devlet de, adaletin muhafızıdır. Adaletsiz devlet, eninde sonunda yıkılmaya mahkumdur. Devletsiz adalet de, cinayete kurban gider.
*Devletin ekonomik faaliyette bulunduğu sahalar, iktidarda bulunanların ve yandaşlarının arpalığı olmamalıdır (İbn Haldun).
*Adaletin tesis edilmesi için,........