Âhiret zarurîdir -2-

Birinci bölümde; Dünya hayatında mutlak bir adaletin olmadığı, mazlum ve mağdurların çile çekerek, hapis, sürgün, vs, yiyerek, haklarını zalimlerden alamadan acı çeke çeke gittiklerinden, zalimlerin, despotların da refâh ve isrâf içinde yaşayarak, cezalarını çekmeden kibirle gittiklerinden bahsetmiştik.

-Ve de sormuştuk ki, mazlumlar ve mûti olanlar (Allah’a itâat edip, nefislerine gem vuranlar) haklarını nerede alacaklar?

-Zalimler ve fâsıklar (Allah’a itâat etmeyip, her türlü günâhı işleyip, helal-haram demeden arzularına göre yaşayanlar) cezalarını nerede çekecekler? Böyle bir yer var mıdır? diye sormuştuk. Sorumuza, evet vardır ve bu yer ebedi hayatın süreceği ‘AHİRET’ demiştik. Bu bölümde de Ahiret’in zaruri olacağının delillerine devam edeceğiz.

2-HAYAT

Şu gözümüzün önünde cereyan eden hayatlar, Ahiret’in varlığına müşahhas delillerdir. Sadece şu yeryüzündeki (kara-deniz) hayatları düşünelim! Tek hücrelilerden, çok hücrelilere kadar tesbit edilebilen 2 milyona yakın tür var. Ve bunların efradını (herbir türün canlıları, fertleri) düşünelim. Sadece bir bahar mevsiminde yaratılan sinekleri düşünelim… Sayılarını saymaya rakamlar yeter mi acaba? Dünya’da bir dakikada ortalama 270 insan yaratılıyor (bebek doğuyor). Canlı türleri durmadan yaratılıyor ve ölüyor. Sonra yenileri geliyor. Hiçbiri diğerine karıştırılmıyor. Arı, arı olarak, sinek de sinek........

© Yeni Akit